İstanbul konu alan birçok kitapta, gazete haberinde, internet sitesinde İstanbul’un en eski surları olan 2 bin yıllık Bizantion surlarından hiçbir kalıntı kalmamıştır diye yazar. Yanlış. 8-10 taş bloktan oluşan bir duvar kalıntısından ibaret olsa da Bizantion surlarından kalma kalıntı var. Surların Sarayburnu tarafında. Fotoğrafta kemerli bir sur kapısının hemen ardında bulunan taş bloklar Bizantion surlarının kalıntısı. Bu sur kalıntısı İstanbul […]
İstanbul demek biraz da sur demek. Çünkü İstanbul demek 20. yüzyıla kadar suriçi demek? 22 kilometrelik uzunluğuyla İstanbul’u çepeçevre kuşatan surlar 400’lü yıllarda imparator 2. Thedosis tarafından yaptırıldı. Thedosis surları öyle yaptırmıştı ki surları geçip de kenti ele geçirmek imkansız kabilinden bir şeydi. 1000 yıl 28 kuşatmaya bana mısın demedi bu surlar. Ta ki Fatih Sultan Mehmet’in […]
Anemas. Kökeni Arap. Babası öncenin müslümanı, yenin hristiyanı. Bizans’ın nimetlerinden yararlanmak için ailecek hristiyan olmuşlar yani. Arzularına da kavuşmuşlar. Çünkü oğulları Anemas, darbe planları yapabilecek kadar kıdemli bir Bizans komutanı olmuş. Bir gün o güzelim kafasını kazımışlar Anemas’ın. Hayvan bağırsakları dolamışlar. Ve ibret-i alem olsun diye bir öküzün üzerine bindirip dolaştırmışlar İstanbul sokaklarında. Çünkü Anemas büyük suç işlemiştir. İmparator Komnenos’u devirmek isteyen darbecilere destek vermiştir. Darbe planları açığa çıkınca da […]
Sirkeci’den Sultanahmet’e doğru çıkarken yolun solunda 7-8 metre yüksekliğinde ki surlar karşılar sizi ilkin. Merak edip durursunuz “bu da neyin nesidir?” diye. Aklınıza hemen Bizans geliverir. Hani Bizans’la İstanbul surları özdeşleşmiştir ya! Ama değil, o surları Bizans değil, Osmanlı yaptırmıştır. Bu yüzdende Sur-i Sultani derler zaten , yani Sultanın Surları. O surlar Sultanın Surları ama tapusu sultana ait olduğu için değil, Sultanın sarayı olan Topkapı Sarayı’nı koruduğu için. […]
Bu duvarlar, yüzlerce yıl yüzbinlerce seyircinin keyiften çıldırasıya bağırdığı, yıl 532’de kılıçtan geçirilen 30 bin insanın acıdan çığlık attığı, kah at yarışlarının yapıldığı, kah politikanın avaz avaz tartışıldığı Hippodrom’un duvarları. Sphondone diyorlar bu duvarlara. Dile kolay tam 1900 yaşında. 1900 yılda da her badireyi atlatmış. Ne etrafını çevreleyen gecekondular, ne çevresine hiçbir bilgelendirici levha koymayan ilgisizlik ve cehalet, ne Bizans’a düşmanca bakan yobaz kafalar, ne de […]