Sai Çelebi. Doğma, büyüme ve ölme İstanbullu. Mana ve kavramı resme dökmekte ünlenmiş bir nakkaş. Zamanın şairlerinin bir kısmını mizahi ve alaylı bir üslupla hicvetmede ünlenen, divan sahibi bir şair. 1580’li yıllarda Sai Çelebi benim yaşlarımda (30 civarı) Mimar Sinan’sa 90’larındadır. İşte, ‘artık güçsüz bir ihtiyar olmuş tarihin sayfasında ad ve şan bırakarak hayırlı dua ile anılmak isteyen’ Mimar Sinan ‘kırık kalpli, değersiz, […]
İstanbul. Kubbenin başkenti. Bir Roma icadı olan kubbe, Osmanlı’yla şahlandı. Camiler, çeşmeler, hanlar hamamlar, saraylar, şadırvanlar, medreseler, mektepler, kütüphaneler hep kubbeyle taçlandırıldı. Onun için İstanbul’da her yerde var kubbe. Kâh Zeyrek’te kâh Sultanahmet’te. Kâh Galata’da kâh Kasımpaşa’da. Say say bitmez…Kâh Eyüp’te, kâh Sütlüce’de, Hâsköy’de, Eminönü’nde. Ama bir yerde yok. İstiklal Caddesi’nde. Aslında var ama üstüne 2 kat bina çıkmışlar. Altını da mağaza yapmışlar, […]
Mimar Sinan hayat hikayesini kendi ağzından anlattığı , Tezkiretü’l- Bünyan adlı kitapta mimarlık bilgisini nasıl geliştirdiğini şöyle anlatıyor. ” Ustamın eli altında, tıpkı bir pergel gibi bir ayağım sabit olarak, merkez ve çevreyi gözlemledim. Sonunda yine tıpkı bir pergel gibi yay çizerek, görgümü artırmak için diyarlar gezmeye istek duydum.” Mimar Sinan aynı pergeli kendi mezarı içinde kullanır. Sinan, mezarını Süleymaniye […]
Sinan’ın 400’den fazla eseri var. Sinan bu köprüyü, bu 400’den fazla eseri çinde yaptığı en güzel altı eserden biri olarak kabul ediyor. İmzasını tek bir eserine atmış. O da bu köprüdür. Hatta mezartaşında bile bu köprüden bahsediyor. Öyle ki köprüyü Samanyolu Galaksisi ile karşılaştırıyor: “Çekmece Köprüsü’ne bir yüksek kemer çekti ki / Samanyolu gibi asılı duran” Bu köprü Koca Sinan’ın […]
Küçük Çekmece deyince akla ilk gelen gölü ve köprüsü. Oysa Küçük Çekmece tarihin kadim güzergahı. Çünkü Roma’sı, Bizans’ı, Osmanlı’sı boyunca Avrupa’dan İstanbul’a gelen seyyahlar, diplomatlar, askeri görevliler hep Küçük Çekmece’de konaklamışlar. Anılarında, yazılarında bir kaç sayfacığı da burası için ayırmışlar. İstanbul’dan Avrupa’ya çıkışın ilk mola mekanı burası. Ve Avrupa’dan İstanbul’a gelişin son mola noktası. Köprünün tarihi ise bu kadim güzergaha […]
Dev apartman blokları arasında ezilen bu cami, Mimar Sinan’a yaraşıyormuş. Başlık Sabah gazetesine ait. Bu haberi okuyan kişi Sinan hakkında herhalde şöyle düşünür: Mimar Sinan yaptığı camilerde çevresini düşünmeyen bir garip mimardır. Öyle bir mimardır ki yaptığı camisinin, çevredeki diğer yapılar arasında sıkışıp kalmasına, ezilip büzülmesine izin verir. Oysa tam tersi. Sinan, Süleymaniye Camii’yi yaparken caminin çevresinde yapılacak olan […]
Bu korint sütun başlığı nerden baksanız bin yaşında belki de binbeşyüz. Oldukça da zarif gözüküyor. Saksıdan fırlayan çiçek yapraklarını andıran bedeniyle de kimbilir hangi Bizans sarayını süslemiştir. Ve kimbilir kaç depreme, kaç suikaste ve ayaklanmaya, kaç entrikaya tanıklık etmiştir. Belki de her şeyi yaşamıştır herşeyi görmüştür de bir şeyi yaşamayı hiç akıl edememiştir. Kuyu kapağı olmayı. Not:Bu kuyu Kurşunlu Han’da girişin hemen solundadır.Kurşunlu Han Mimar Sinan yapısıdır ve Galata’da […]
Barın ortasındaki bu kubbe, bir hamamın kubbesi. 1580’lerde yapılmıştır ve İstanbul’un en eski hamamlarından sayılır. Yapan da Mimar Sinan’ın öğrencilerinden olan Mimar Davut Ağa’dır. 1951 yılına kadar hamam olarak kullanılmış. 1970’lerde oldukça kötü bir şekilde restore edilmiş. Restorasyonu hangi kafayla yaptınız diye sorsak yeridir. Çünkü, hamama dair sadece bir kubbe bırakmışlar. Altını mağaza üstünü bar yapmışlar. Barın üzerine de iki kat çıkmışlar. Ortada hamam falan bırakmamışlar. […]
Bu camide kalem işi süslemeler her yerde. Tavanda. Kemerlerde. Payelerde. Duvarlarda. Pencerelerde. Gözünüzün görebildiği her yerde. Bu süslemeler kararında kullanılsa cami alabildiğine güzelleşir. Ama bu haliyle alabildiğine
Mimar Sinan’ın Mihrimah Sultan’a aşık olduğu fikri tarihin romantik yazarı İskender Pala’nın iddası. Söyler söylemez de idda birçok kişi tarafından gerçekmiş gibi sahiplenildi. Bu aşk, tarihe meraklı epeyce kişi yazdı. Hatta “İki camii arasında aşk” adında romanı bile yazıldı. Malum bizim millete böyle şeyler lazım. “Aha da şu şuna aşıkmış…Hurraaaa! ” Üsküdar’daki Mihrimah Sultan Cami çok karanlıkken, Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan Cami aşırı aydınlıktır. Romantizmin esrarlı […]
Şimdilerde çocukların eğitimlerine destek olan minik bir çocuk kütüphanesi. Yapıldığında da çocukların eğitimi için yapılmış. İlk okumayı, elifbayı öğrenmeleri için. Yaptıran Kanuni ve Hürrem’in kızı Mihrimah Sultan. Yapan da Mimar Sinan. 1548 de Mihrimah Külliyesi’nin bir parçası olarak, ilk büyük eserlerinden biri olan Mihrimah Cami’nin hemen ardına yapmış. Üsküdar’dan Sultantepe’ye çıkan yokuşun dibinde, tüm ustalığını konuşturmuş Sinan. Öncelikle, dik yokuşun mimaride ki olumsuz etkisini azaltmak […]
Mimar Sinan. İstanbul’a sülietini kazandıran, deyim yerindeyse nakış nakış dokuyan adam. İstanbul bu kadar etkileyiciyse kuşkusuz en büyük pay Mimar Sinan’ın ya da adlandırıldığı gibi Koca Sinan‘ın. Her yerde var İstanbul’da Sinan. Kâh Üsküdar yamaçlarında kâh Haliç sırtlarında kâh Boğzaiçi’nde kah merkep bağırtacak kadar dik yokuşlarda. Ama bir yerde yok gibidir Sinan: İstiklal Caddesi’nde. Tabi o zaman İstiklal diye bir yer yok. Pera var ve bağlarıyla meşhur. Meşhur Pera […]