Küre misin, başın belada demektir. Özellikle Osmanlı’nın yaptığı bir çeşmenin üstünü süslüyorsan, bu haliyle teksen, özelsen arasıra kayıplara karışırsın. Tıpkı 25-30 yıl önce kaybolan kürenin yerine konulan kürenin 1 ay önce yine kaybolması gibi. Basının bu kayıptan haberi 1 ay sonra oldu. İtiraf edeyim, bu kayıptan benimde bugün Kanal B muhabiri bir röportaj için aradığında haberim oldu. Muhabir, 2. Mahmut […]
Artık şu kilitlerden kurtulma vakti gelmedi mi? Kimin tarihini kimden koruyorsunuz ? Bu kilidin bir adım ötesinde aynı anda birkaç kişinin namaz kılabileceği küçücük bir namazgah var. Kanuni Sultan Süleyman Eyüp’e üç tane çeşme yaptırdı. Bu çeşmelerin en ünlüsü Eyüp Cami’den Piyerloti’ye çıkan yokuşun 15-20 metre ilerisinde olan ve yanyana iki çeşmeden oluşanıdır. Bu çeşme iki katlıdır ve ikinci katın […]
Bir yudum su için arı, musluğun içine girdi. Amacı belliydi: “Hayatı yudum yudum içmekti.” Hem de canı pahasına. Çünkü, suyun gürül gürül gelmesi ve minik bedenini alıp götürmesi an meselesiydi. Ama su hayattı. Candı. Kimi zamanda canı alandı. Ve su gürül gürül akmaya başladı. Arı belki de sudan bir an önce kaçmayı başardı. Belki de minik bedenini sel suları kaptı. Arının başına ne geldi bilmiyoruz. Ama bu şık musluğun […]
Yukarıdaki sebil Sirkeci’de bulunuyor. Sebilin yapım tarihi tam olarak bilinmiyor. Sadece kimin yaptırdığı biliniyor. Yaptıranda Mirimiran Mehmet Paşa’dır. Mirimiran Mehmet Paşa birara Rumeli Beylerbeyliği yapmış,1589’da da ölmüş. Ölüm tarihine bakarak sebilin 1570-1580’li yıllarda yapıldığını tahmin edebiliriz. Sebilin adı Muradiye. Aslında bu sebile Mehmediye demek gerekiyor. Çünkü yaptıran Mirimiran Mehmet Paşa. Ama tarih çoğu zaman adaletsiz. Sebil yaptıranın adıyla değil de tamir ettirenin adıyla anılıyor. Tamir ettiren de 1876’da […]