Mısır Firavunu 3.Tutmosis Mezopotamya’yı fethedince zaferini göğe olanca heybetiyle uzatmak ister. Çünkü bu zafer, anıtı dikilesi bir zaferdir. Ve bu kudretli dikilitaşı yaptırır Mısır’ın kudretli firavunu Tutmosis.
İşte o zaman başlar taşın kudretle dolu hikayesi. O bir taş değil gücün simgesidir artık.
İstanbul’un kurucusu Büyük Konstantin bir mektup yazar Mısır’a.
Mektup aynen şöyle biter: “…taşı göndermeniz yerinde olur.” Ama Mısırlılar yerinde olmayanı yaparlar ve yar etmezler biricik taşlarını Bizans’a.
Bizanslılar taşın peşini bırakırlar mı hiç. Bırakmazlar. Bakarlar bu iş mektupla olacak iş değil, öyle olmazsa böyle olur derler ve söktürürler taşı olduğu yerden. Dikerler Hipodrom’un göbeğine. O kudretli taş artık Bizans’ın gücünü simge eder olur. Ne kadar güçlü olduklarını da dört köşeli taşın dört bir tarafına işlerler.
Gün gelir İstanbul Osmanlının olur. Peki Osmanlılar ne yapar dersiniz? O kudretli taşı hokkabazlara emanet ederler.
Hokkabazlar, cambazlar çıkar taşın üzerine. Mısır’ın ve Bizans’ın kudretiyle alay edercesine.
Not:Dikilitaşın üzerine tırmanış denemesi yapan cambaz rahatlıkla seçilebiliyor.
Ozhan says:
Büyük Konstantin, Konstantinopolis’i Yeni Roma olarak imparatorluğun yeni başkenti olarak imar ederken imparatorluğun dört bir yanından sanat eserlerini toplarken Roma’nın altında kalmasını istemiyordu. Bu yüzden Roma gibi 7 tepe üzerine kurudu, Hippodrom inşa edildi ve tıpkı Roma’daki obeliskler gibi buraya da bir dikiliitaş dikildi.
Ramazan Bedük says:
Haklısınız. Bu bilgilere sahibim. Ama bahsetmedim. Çünkü bu yazı dikilitaşın temsil ettiği değer üzerine yazıldı.
melih says:
çok güzel yazmışsın
Hasan Kalafat says:
Bu dikilitaşın üzerinde ne yazıyor diye merak edip durmuştum yıllarca. Sonunda öğrendim: “III. Tuthmosis o kadar büyük kıraldır ki, Fırat’ın ötesine geçti”. Az başarı değildi tabii, Fırat’ın ötesinde Dünya bitiyordu zaten.
ibrahim yavuz says:
teşekkür ediyor saygılarımı gönderiyorum