Taksim Meydanı’nın düzenlemesinden sonra alacağı alacağı yeni durumun animasyonu Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmış ve Büyükşehir Belediyesine ait olan ibbtube’de gösterime sunulmuş. Videonun altına da düzenlemeyle ilgili yorumlar yazılmış. Bir yorum özellikle dikkat çekici. Yorum Çiğdem Senem Çelik’e ait.
” Çakma Osmanlı mimarisiyle bezenen Taksim Meydanı yenileniyor ama modernleşmiyor. Yıl neredeyse 2013. Metropolün en büyük meydanındaki ultra iptidai yapı beni şehirden soğutuyor.Ben olsam yeni tasarımda, Sıraselviler’in girişinde bulunan Aya Triada Kilisesi’ni meydana dahil etmek için önündeki tuhaf büfeleri kaldırıp geleneksel Bizans mimarisini ıskalamazdım, çok istiyorsam The Marmara’nın karşısınada minimalist bir camiyi kondurur, sentezin tadına bakardım. Hele ki, ortadaki lale peyZajı tam bir skandal, hangi Türkiye hangi İstanbul’da yaşıyoruz acaba sorusunun, yüze nakşedilen şamarı… Tarlabaşı’ndan gelen yolun yeraltına alınarak Talimhane ile Meydanın bütünleşmesinden başka faydalı birşey göremediğim projeyi düşünenin de tasaranın da onaylayanın da elleri dert görmesin.”
Ve video.
Yorum sizin…
Meydana yapılacak Taksim Kışlası için daha önce BİR YAZI kaleme almıştım.
Bekir KAYIK says:
Ruhsuz ve tümüyle estetikten yoksun bir proje.
Zaten akepe zihniyetinden de başka bir şey beklenmez.
Selahattin Özpalabıyıklar says:
Benim en çok canımı acıtan, güzelim Taksim Gezisi’nin (“Promenade de Pera” desek mi?) iyileştirilmek yerine büsbütün yıkılıp yerine ne idüğü belirsiz bir mimari yapı olan Taksim Kışlası’nın –üstelik askeri vesayeti kaldırmış olma iddiasında olan bir anlayış tarafından (bu işin yarı-şaka kısmı tabii ki!)– (sözde!) ihya edilip ortasına birkaç ağaç dikilmesi.
Bu arada, animasyonun müziği de cuk oturmuş: Meydana ağıt gibi…
ali says:
Sayın Engin Algül’e katılıyorum. Daha önce sokak lambalarını ve şehir hatları vapurlarını halka soran siyasi irade Taksim Meydanı’nın düzenlenmesi gibi daha sonra degiştirilmesi çok daha zor bir konuda halka danışmalıydı. Ali Bostancıoğlu
ahmet says:
1- Trafik açısından ; Trafiğin rahatlıyacağı şüpheli , yeni planlamada yollar hala iki şeritli yollar , animasyondaki rahat trafik aldatıcı ,
Elmadağdan Taksime kadar gidp U dönüşü yapmak ( Divanın önünden Dolmabahçeye yönelmek ) güzel bir çözüme benzemiyor,
Estetik açıdan ; Park içindeki ağaçlara , bahçeye dokunmadan tek katlı bir yapı olsaydı , kabul edilebilirdi ancak bu hali ile hiç hoş değil,
Bu tür yapılar yeni yerleşim bölgelerine yapılsa daha mantıklı, eskiden burada idi diye buraya yapılması şart değil bence ,,
Engin says:
SN. BEDÜK
BARINDIRDIĞI NÜFÜS İTİBARI İLE 26 BATI AVRUPA ÜLKESİNDEN BÜYÜK,
ÇEŞİTLİ UYGARLIKLARA BAŞKENT OLMUŞ,
İSTANBUL’UN SİMGESEL MEYDANI TAKSİM’İN;
TARİHİ,KÜLTÜREL,MİMARİ,
ÖZETLE KENTSEL DOKUSUNU DEĞİŞTERECEK,
SÖZ KONUSU DÜZENLEMELERE İLİŞKİN,;
KENTTE YAŞAYANLARIIN KATILIMLARI SAĞLANMADAN ,
YEREL VE MERKEZİ SİYASİ ORGANLAR KARAR VERMEMELİDİR.
YENİ YIILINIZI KUTLAR,
ESENLİKLER DİLERİM.
SAYGILARIMLA
Engin ALGÜL
Ramazan Bedük says:
Bense tam tersini düşünüyorum. Halka sorulmamalı. Çünkü halk her zaman müteahhit kafaların peşinden gider. İstanbul’u budayan projeleri yürüten belediyeler gökten zembille inmedi. Halk seçti. Oysa bir halkın seçimi olmayan Unesco ta dünyanın öbür tarafından İstanbul Belediye’sini uyarıyor. Haliç’e metro köprüsü yapmayın silüeti bozuyor diyor ya da Süleymaniye’yi sit alanı, Balat’ta ki evleri restore edin diyor. Özellikle Tarihi Yarımada’nın özel bir kurul tarafından yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum. Orası demokrasiden arındırılmalıdır. Daha önce bu konuyla ilgili küçük bir yazı kaleme almıştım…İlgili link: http://www.biristanbulhayali.com/surici-demokrasiyle-yonetilmesin