Bu pazar hava, yaprakları dökülmüş, cami avlusunda çırılçıplak kalmış bir çınarı çekmek için birebirdi. Hüzünlüydü alabildiğine kasvetliydi. Bu çınar İstanbul’un anıt ağaçlarından. Avlusunda bulunduğu camiyle yaşıt, yaklaşık 200 yıl yaşında. Ne diyelim, su gibi ömrü olsun. Tam görüntü için fotoğrafın üzerine tıklayın.
Kuş evi değilde kuş sarayı diyorum. Çünkü Osmanlı ev gibi değilde saray gibi yapmış. Şöyle ki; 2 katlı. Her bir katında onar penceresi var. Üst kat pencerelerdeki motifler ile alt kat pencerelerdeki motifler aynı değil. Bu motiflerdeki ince işleme özellikle dikkat çekiyor. İşleyen zanaatkar her bir detayı ince ince düşünmüş.
İstanbul’da namaz saatlerinin ayarlanması için yapılan onlarca muvakkithaneden ya da nam-ı diğer zaman odacıklarından biri. Bir nevi Osmanlıda saatleri ayarlama enstitütüsünün Üsküdar Selimiye’deki şirin bir şubesi. İnce, uzun ve kurşuni kubbeli. Tek katlı. Dikdörtgen planlı. Üsküdar’daki Selimiye Camii’nin Şerif Kuyusu Caddesi’ne bakan avlu duvarına bitişik. Şuan girişte ki iki odası tuvalet olarak kullanılsada bir zamanlar “zaman” burda hesaplanmış. Not: Zamanın […]