Sultanahmet Meydanı’nda bulunan Pargalı İbrahim Paşa Sarayı 90 yıl önce epey farklı görünüyormuş. Mesela, videonun çekildiği tarih olan 1920’de padişahın saraydan Sultanahmet Meydanı’ndaki eğlenceleri izlediği küçük balkon yok. Ve şu an müzenin bahçesi olarak kullanılan ve içinde bir de kafe bulunan avlu, cumbalı ahşap evlerle kaplı. Bu ahşap evler tek katlıydı ve muhtemelende tekkeye bağlı harem dairesini içinde barındırıyordu.Tekke diyorum […]
Pargalı İbrahim Paşa’nın yalınayak dolaşan bir balıkçının oğulluğundan Osmanlı’da zirveye çıkan hayat hikayesini bu linkte anlatmıştım. Hikaye 1536’da cellatların ellerinde son buluyordu. Ve Makbul İbrahim, Maktül İbrahim oluyordu. 1520 yılında At Meydanı’nı sadece dikilitaşlar süslemiyordu. Ön cephesi 140 metre olan bir sarayda görkemiyle süslüyordu. 2. Bayezid döneminde(1481-1512) taştan yapılmış bir saraydı bu. 4 avlusu vardı. Avluyu çevreleyende onlarca odası. Büyüklüğüyle Topkapı Sarayı’yla yarışan bu sarayı, Sultan Süleyman 1520’de […]
Kente gitmek için 1o gününüz var. Bir kentin içinde o “kente gitmek” için epi topu 10 gününüz kaldı yani. İstanbul’un 100 den fazla ismi var. Biride eis ten polin. İstanbul’un adının da ordan geldiği düşünülüyor. Eis ten polin zamanla Eistenpol, o da İstanbul olmuş olmalı diyorlar. Eis ten polin’in anlamıysa şu: Kente gitmek. Bir grup sanatçı, kendi duyarlılıklarını, anılarını İstanbul’la harmanlamışlar ve ortaya İstanbul’u anlatan harika tablolar […]
Taşınan cenaze Pargalı İbrahim Paşa’ya ait. Minyatürü, Nakkaş Osman çizmiş. Mart 1536 da. Yunanistan’ın Parga kasabasında, yalınayak dolaşan bir balıkçının oğlu olarak doğar Pargalı. Fakirin önde gidenindendir yani. Küçük yaşlarda Maltalı korsanlar kaçırınca Pargalıyı, Pargalı için hayat değişir artık. Çünkü