Gidenler bilirler. Topkapı Sarayı’nda iki kulesiyle oldukça etkileyici bir girişi olan 2. avlunun ana yolu olan ve padişah yolu olarak bilinen yolun üzerinde bir sarnıç bulunuyor. Üzerindeki tabelada 5. ve 6. yüzyıla ait olduğu yazılan sarnıç Topkapı Sarayı’nın gözönünde olan tek sarnıcı. Gözönünde diyorum çünkü görülmeyenleriyle beraber bu sarnıçlardan Topkapı Sarayı’nda 43 tane bulunuyor. İstanbul’da yaklaşık 150 sarnıcın olduğu düşünülürse […]
Ayazmalar, Hristiyan ortodoksların kutsal sularıydı. Şifa dağıttığına inanılırdı. Kimi ayazma kadınların sütlerini çoğaltırken, kimi deri hastalıklarına iyi geliyor kimisi de gözlere şifa veriyordu. Kilise içinde olanlarda vardı, manastır içinde olanlar da, sokakların köşe başlarında yer kaplayanlar da. Harem İskelesi’nde bulunan bu ayazma gözlere şifa veren ayazmalardandı. Bizanslılar tarafından 600 ya da 1000 yıl önce yapılmıştı. Üsküdar’ın birkaç tane Bizans yapısından birisidir. Tarihi de anısı […]
Hayat damarları kesilmiş. Tıpkı adına yaptırılan kişinin Hayat damarlarının kesilmesi gibi. Çünkü bu çeşmeyi 2. Mahmut’un kızlarağası olan Hafız İsa Ağa, Kendisi gibi bir kızlarağası olan Ve cellatların elinde hayat damarları kesilen Gazanfer Ağa?nın ruhunu şad etmek için yaptırmış. Gazanfer Ağa 1603’te idam edilmişti. Çeşme ise 1822’de yapıldı. Anlaşılan Hafız İsa Ağa, aradan 219 yıl geçmesine rağmen Gazanfer Ağa’yı unutmamış. […]
Bu camiyi Defterdar Tahir Efendi yaptırmış. Üsküdar Belediyesi’nin “Yüzyıllar Boyunca Üsküdar” adlı kitapta, Tahir Efendi için şöyle yazıyor. “Hesap işlerinden anlar, iş bilir bir zat idi.” Eee adam defterdar, hesap kitap işlerinden anlamasın mı? O anlamayacakta kim anlayacak? Laf mı bu şimdi. Neyse… Defterdar Tahir Efendi, 2. Mahmut döneminde Şıkk-ı Evvel Defterdarlığı yapmış. Yani defterdarlığın Rumeli sorumlusu. 1 yıl sonra […]
Harem,
birbirinden güzel cariyeleriyle,
içki ve eğlence meclisleriyle,
komploları ve entrikalarıyla
her daim tarihe ilgi duyanın meraklı gözlerini çevirdiği bir yer.
Yukarıda ki