İstanbul’un yangınları, dünyada bir benzerine az rastlanan dramlar yaratmıştır. Tarih, bu amansız düşmana “ejderha” adını veriyor. İstanbul’da cehennemler yaratan bu ejderha yedi başlı değil, bazen ateşler saçan yirmi yedi başlıdır. 1500 lerin başlarından 1900 lü yılların ortalarına kadar yaklaşık 40 kez sahneye çıkan bu ejderha, İstanbul’un yarısını yakıp yok etmiş ardında binlerce evsiz, yüzlerce ölü beden beden bırakmıştır. Her yangın […]
Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler Masalı’ndan fırlamışlar gibi. Büyümüşte küçülmüşler mi yoksa çok mu erken büyümüşler. İfadeleri çok yaşlı lakin. Burası İstanbul’un yoksul bir semti. Ve yıl 1924. Fotoğrafçı, National Geographic fotoğrafçılarından olan Merl La Voy’a ait.
Buzdolabının olmadığı, hijyenin “h”sinin bile lugatta olmadığı zamanlar. Çengele asılan kıvırcık koyunun yanına gidiyor kasaba kesilecek yeri gösteriyor, “Kes bir okka ” diyorsunuz. Akçenizin gücüne göre eti ya poşetle götürüyorsunuz ya da sırtlanarak. Fotoğrafçı, Nuruosmaniye’de ki bir kasap dükkanında çengele asılmış kıvırcık koyunları, ve dükkanın önünde kasapla bir medrese öğrencisini sohbet ederken gördüğünde deklanşöre basıyor. Fotoğraf National Geographic fotoğrafçılarından George R. […]
Fotoğrafta geleneksel Osmanlı mezartaşlarının zerafetini, modern bir kadının zerafeti tamamlıyor. Mezartaşlarının başlıklarına ve kadının şapkasına dikkat! Kimbilir, belki de Osmanlı mezarlıklarıyla ilgili çekilmiş en iyi fotoğraf bu. Çünkü uygarlık tarihine yön veren iki kavram olan geleneksel ve modernite bir kadrajda buluşuyor. Yıl 1919. Yer, Üsküdar’da bir mezarlık, muhtemelen Karacacaahmet Mezarlığı. Fotoğrafçı, National Geographic fotoğrafçılarından olan Morıtımer J. Fox.
O öve öve bitiremediğimiz hoşgörümüzün engin ve derin fotoğrafıdır bu fotoğraf. Bir zamanlar İstanbul sokaklarında Ortodoks papazlar dini kıyafetleriyle dolaşıyorlar, evden kiliselerine ya da kiliselerinden evlerine, belki kahveye gidiyorlardı. O kadar hoşgörülüyüz ki! bu fotoğrafı nostaljinin içine hapsettik. Geçen zaman içinde bir tane bile bırakmadık.
Bizans. 1000 yıl boyunca İstanbul’u başkenti olarak kullandı. Bu binyıl boyunca da saraylarından kiliselerine, manastırlarından ayazmalarına, surlarından hanlarına, mezar odalarına ve su kemerlerine kadar binlerce eser verdi. O binlerce eserden günümüze ne yazık ki onlarcası kaldı. 10 dakikalık bir belgeselde bu Bizans eserlerinin 50 yıl önceki halini görmeniz mümkün. Belgesel 1964 yılında yapılmış ve Fransızlara ait . Haliyle Fransızca ama izlerken canınız sıkılmaz. Çünkü […]
Tarih 1900. Bir grup Avrupalı sinamacı İstanbul’a geldiklerinde binmişler bir yelkenliye Boğaziçi’ni çekmişler. Muhtemelende İstanbul’un en eski kasetini çektiklerinden haberdar değiller. Çünkü kasetleri bir arşiv taraması sırasında 2011 yılında tesadüfen ortaya çıkmış. Çektikleri film 3 dakika sürüyor. O 3 dakika içinde de Boğaziçi’nin Osmanlı zamanlarını etkili bir şekilde anlatmayı becerebiliyor. Filmi izlerken Boğaziçi’nin daha bakir, çirkin yapılarla kıyıları işgal […]