
Norveç’e bağlı ve Kuzey kutup dairesinin yaklaşık 200 kilometre yukarısında, yani nerdeyse kuzey kutbunda Lotofen denilen bir takımada vardır. Bu takımada bir Viking kabilesi yaşar. Kabilenin adı Reis Olav Tvennubrini’dir. Bu kabileninde Halvdan adında bir başkomutanı vardır. Halvdan benim gibi genç ve bekardır. Aynı zamanda da korkusuz bir başkomutandır. Ve bir gün Miklagard’a uzanacak uzun bir yolculuk yapar. Vikingler Miklagard derler bildikleri en büyük […]

Bu duvarlar, yüzlerce yıl yüzbinlerce seyircinin keyiften çıldırasıya bağırdığı, yıl 532’de kılıçtan geçirilen 30 bin insanın acıdan çığlık attığı, kah at yarışlarının yapıldığı, kah politikanın avaz avaz tartışıldığı Hippodrom’un duvarları. Sphondone diyorlar bu duvarlara. Dile kolay tam 1900 yaşında. 1900 yılda da her badireyi atlatmış. Ne etrafını çevreleyen gecekondular, ne çevresine hiçbir bilgelendirici levha koymayan ilgisizlik ve cehalet, ne Bizans’a düşmanca bakan yobaz kafalar, ne de […]

Mısır Firavunu 3.Tutmosis Mezopotamya’yı fethedince zaferini göğe olanca heybetiyle uzatmak ister. Çünkü bu zafer, anıtı dikilesi bir zaferdir. Ve bu kudretli dikilitaşı yaptırır Mısır’ın kudretli firavunu Tutmosis. İşte o zaman başlar taşın kudretle dolu hikayesi. O bir taş değil gücün simgesidir artık. İstanbul’un kurucusu Büyük Konstantin bir mektup yazar Mısır’a. Mektup aynen şöyle biter: “…taşı göndermeniz yerinde olur.” Ama Mısırlılar yerinde olmayanı yaparlar ve yar etmezler biricik […]

Eğer daha önce Sultanahmet Cami’sine gitmişseniz, bahçenin içinde yapayalnız duran bu koltuk muhtemelen dikkatinizi çekmiştir. “Bu da neyin nesi” kabilinden merakınızı cezbetmiştir. Çevredeki ahaliye de koltuğun ne olduğuna dair bir soruyu muhtemelen sormuşunuzdur. Ve muhtemelen de sorduğunuza pişman olmuşunuzdur. Çünkü bu koltuk popüler bir koltuk değil. Onun için de herkes bilmez. Ama tarihinde hep popüler olan şeylere tanıklık etmiş. Çünkü bu koltuk, Bizanstaki popülaritenin bir numaralı merkezi olan […]