Bu kitap okunmalı. Ama Sultanahmet Meydanı’nında binlerce yıl bekleşen yapıların tarihini etraflıca öğrenmek için değil. Meydanı anlamak için. Meydanın ruhunu kavramak için. Çünkü bu kitap Atmeydanı’nın ya da nam-ı diğer Sultanahmet Meydanı’nın hayatını anlatıyor. Yaşanmışlıklarını. Duygularını.
İnsanın nasıl duyguları varsa ondan kat be kat uzun ömürlü olan meydanında duyguları vardır. Öyle ki meydan, kah acıyı yaşar kah sevinci. Kah eğlenceyi yaşar kah vahşeti. Kah yalnızdır kah kalabalık.
Meydanın 3 dönemi vardır. 3 döneminde 3 farklı adı vardır. Bizans Hipodrom der. Osmanlı Atmeydanı. Cumhuriyet Sultanahmet Meydanı.
“ Meydan, Hipodrom döneminde at yarışlarıyla çoşkuyu zirvede yaşar. 532 yılında Nika İsyanı’nda 30.000 isyancı Hipodromun içine hapsedilip yakıldığında vahşetten inleyen koca bir çığlık atar. Ve sahte imparatorların, devrik imparatorların, isyancıların ele başlarının halka ibret olsun diye yine halkın gözü önünde işkencelerle öldürüldüğündeyse derin bir acıya gömülür.
1204’teki latin işgaliyle talana uğradığındaysa boynunu büker ve yıl 1453’e kadar sessizliğe, kimsesizliğe gömülür. Artık yalnız bir meydandır o. O kadar yalnızdır ki her tarafını ayrık otları, ağaçlar kaplar.
1453’te İstanbul’u Osmanlı fethettiğinde aynı yıl meydanda At pazarı kurulur. Meydan böylece sessizlikten ve kimsesizlikten kurtulur. Beyazıt’ta bulunan sarayın Topkapı Sarayı’na taşınmasıyla ve meydanın çevresine vezir saraylarının yapılmasıyla yeniden dilirir Hipodrom. O artık Hipodrom değil Atmeydanı’dır. Atmeydanı, haftalarca süren sünnet düğünleriyle bol bol eğlenir. Cambazlar ve hokkabazlarla kahkahaya boğulur. İsyan zamanlarında yeniçerilerin buluşma, toplanma, plan kurma ve harekete geçme mekanı olmasıyla isyan duygusunun tutsağı olur. Ve isyancıların aleme ibret olsun diye infaz edildiğinde ve kelleri vakvak ağacına asıldığında da vahşet duygusunun tutsağı.
1910’lu yılarda zamanın belediye başkanın kararıyla Atmeydanı’nın adı Sultanahmet Meydanı olur. Ve meydan Kurtuluş Savaşı zamanında işgali protesto eden mitinglerle milli duygulara boğulur. 1994 yılında da Refah Partisi’nin belediye başkanlığı seçimlerini kazanınca miting yapmasıyla İslamcı duygulara…“
Keyifle okunan bu kitap sayfasının inceliğiyle ve hikayemsi üslubuyla ben diyeyim bir çırpıda siz deyin bir günde okunuyor. Kitap Yayınevi’nden çıkan kitap 3. baskısını yaptı. Fiyatı da 7.5 lira.
Hamiş: Bu kitap daha önce yazdığım Sultanahmet Meydanı Gezi Rehberi’yle beraber okunurs daha “faideli” olabilir. Şaka bir yana Sultanahmet Meydanı Gezi Rehberi’ne ulaşmak istiyoranız TIKLAYINIZ.