Ramazan ayında minareler arasına konulan ışıklı yazılar olan mahyalar bir ay boyunca şehri güzelleştiren parıltılara eşlik ediyor. İslam dünyasında sadece Türklere özgü olan bu gelenek seyyahlarında dikkatini celbetmişti.
1850’li li yıllarda İstanbul’a gelen Fransız edebiyatçı ve seyyah Theophile Gautier “…cami minareleri birer fener gibi yanıyordu; Kuran ayetleri gecenin koyu mavisine ateşli harflerle kazınmış gibiydi..” derken; Ağustos 1907’de İstanbul’a gelen İspanyol edebiyatçı ve seyyah Vicente Blasco Ibanez “Işıklarla taçlanan İstanbul gölgeler içinde parıldıyor. Müslüman imanı minarelerin şerefelerini, camilerin kemerlerini ateşten çelenklerle kaplıyor…” diyor.
Seyyahların bakış açısından mahyalar adlı bir başlık açılsa alt alta sıralanan maddeler yukarıda adı geçen iki cümleyle kalmaz. Liste uzar gider.Yüzlere ulaşır. Dolayısıyla uzayıp giden bu listenin ışığında bu akşam iftar sonrası tarihi yarımadaya gidilir ve yüzlerce yıllık tarihi camileri süsleyen mahyalar fotoğraflanır.
Akşam zamanı, mahyaları fotoğraflama zamanı.
ali says:
Kolay gelsin, fotoğrafları bekliyoruz.