
Boğaziçi’ne inşa edilen klasik Osmanlı yalılarına baktığımızda, yalıların genelde enlemesine uzayıp 1-2 katlı olduklarını görürüz. Anadolu Hisarı’nda bulunan bu yalıysa boylamasına uzamış olup hazır ol pozisyonundaki bir askeri andırıyor. Aslında sadece mimarisi değil yalıya sahip olanlar da hep askerler olmuş. Yalıyı 1917 yılında yaptıran Komodor Remzi Bey ve yalı bu adla biliniyor. Komodorluk, deniz kuvvetlerinde ya da namı diğer Osmanlı […]

Eskiler, bir şeyin kendi adıyla uyumlu olması halini “ismiyle müsemma” deyimi ile tanımlamışlar. Yeniköy İskelesi’yle bitişik konumda bulunan bu yalıyı her gördüğümde de, aklıma her nedense! hemen bu deyim geliyor. Yıllarca ihmal edilmiş olduğu her halinden belli olan yalı, “İhmalyan” adını taşıyor. İsmiyle müsemma bir yalı İhmalyan Yalısı. Trajik mi, komik mi? Belki de aynı anda ikisi de. Yeniköy’de bulunan […]

Yalı, biraz hayattır. Nasıl yaşamışsan, nerelerde bulunmuşsan inşa ettirdiğin yalı da az çok o izleri taşır. Tıpkı, Vaniköy’de bulunan Mahmut Nedim Paşa Yalısı gibi. Osmanlı’nın Viyana büyükelçisi olan Mahmut Nedim Paşa, Prag’da da bulunmuş vakti zamanında. Ve Vaniköy’e inşa ettirdiği yalıya, Prag’ın şatolarını hatırlatan bir külah ekletmeyi unutmamış. Boğaziçi yalı mimarisiyle hiç alakası olmayan bu yalıyı nasıl hatırlamak lazım şimdi […]

Bir Boğaziçi turu yaptığınızda Boğaziçi kıyılarını süslemiş birbirinden güzel, ahşap tarihi yalılar görürsünüz. Bu yalıların farklı kimliklere sahip mimari yapıları kadar renkleri de dikkatinizi çekmiştir muhakkak. Umarım “aaa şu yalının rengi çok güzel!” deyip geçmemişsinizdir. Çünkü yalı, Osmanlı’da başlı başına bir kültürdür. Ve yalıların renkleri, sahipleri ile ilgili bilgiler verirler. Müslümanların yalıları açık renkli olurken, gayrimüslimlerin yalıları gri ve tonlarında, devlet […]

Bebek sırtlarında bulunan Kavafyan Konağı yapıldığında, Lale Devri biteli daha 20 yıl olmuştu. Boğaziçi’nin tartışmasız en gözde semti olan Bebek, daha yeni yeni imar olunuyordu. Hiç yangın geçirmeyen konak, 264 yıldır ayakta. Aşağıdaki satırlar, konağı 1954 yılında ilk gündeme getiren mimar Sedad Hakkı Eldem’e ait: “Kavafyan Evi, Türk ev mimarisinin korunmuş ve bozulmamış bir örneği olup, tüm nitelikleriyle ayakta durmaktadır. […]

Gülhane Parkı’nda bulunan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, İslam bilim tarihini öğrenmek ve öğretmek için bir eğitim yurdu adeta. Tabi o da, eğer kullanırsanız. Dün öğrencilerimle bu müzedeydik. Amacımız İslam bilim tarihinin serüvenini, bizzat İslam bilimadamlarının ürettikleri teknolojik miras üzerinden üzerinden tanımaktı. Öğrencilerim müzeyi kendileri gezdiler. El-Biruni’sinden İbn Heysem’ine, El-Hazini’sinden El- Cezeri’sine İslam bilimadamlarının ürettikleri teknolojik mirası tek tek […]

Gezgin Rehberler’in Nisan ayı röportaj konuğuydum. Soruların İstanbul ve eğitim merkezli oluşunun özellikle hoşuma gittiğini söyleyebilirim. Röportaj için tıklayın: http://www.gezginrehberler.com/gezgin-sorular/gezgin-sorularin-nisan-2015-konugu-ramazan-beduk/

Öğrencilerimle daha önce defalarca müze gezisi yapmıştık ama hiç böyle bir yöntem denememiştim. Bütün öğretmenlere tavsiyemdir. Siz de uygulayın. Bugünkü gezimizin konusu “Türk Sanatı’nı ve Sultanahmet’in tarihi mirasını tanımak”tı. Sultanahmet Meydanı’nı tanıdıktan sonra Türk-İslam Eserleri Müzesi’ne gittik. Geziden önce, içinde müzede bulunan 11 esere dair sorular yer alan bir değerlendirme formu hazırlamıştım. Öğrenciler müzede bulunan formdaki 11 eseri bulacaklar, yine […]

https://www.biristanbulhayali.com/ 2014 yılında 400 binden fazla ziyaretçi almış ve bu ziyaretçiler 1 milyon 300 binden fazla sayfa görüntülemişler. Her 15 günde bir içerik giren, yazarı, araştırmacısı, gezgini, fotoğrafçısı, webmastırı tek bir kişi olan bir site için fena sayılmaz.

Aslolan yazıydı. Tarih yazıyla başladı. İnsanlığın tarihi yazıyla taçlandı. Yazı bellekti. Mertebeydi. Candı. Canandı. Yazı aşktı. Kimi zaman Tanrı’nın konuştuğu dil kimi zaman da sevgiliye yazılan aşk cümlecikleriydi. Avrupa’sı, Mısır’ı, Çin’i yazıyı bilirken biz bilmiyorduk. Geç kalmıştık. Ama bi’çare kalmamıştık. Gün oldu devran döndü, aradan binlerce yıl geçti ve Osmanlı’da yazı doruğa erişti. Adına “Hat” dendi. İlk olarak Bağdat’ta gelişen […]

Nasıl heykel heykeltraştan bağımsız alınamazsa İstanbul’u süsleyen yüzlerce caminin, çeşmenin,köprünün, köşkün kendisi de mimarından, mimarının hayat hikayesinden bağımsız ele alınamaz. Mimarın eserine odaklanıp mimarı ihmal ediyoruz genelde. Oysa hepsinin birbirinden ilginç hikayesi var. Ve her hikaye ister istemez yapılan eserin içine siniveriyor. Kümesten Selimiye Camisi’ne Mimar Sinan’ın muhteşem camiler yapmak gibi bir ideali olmasaydı, kendisine teklif edilen başmimarlığı bekli de […]

Dün, 29 öğrencilerimle Mimar Sinan’ı tanıyoruz gezisini yaptık. Amaç, Mimar Sinan’ı çıraklık eseri Şehzade Cami ve külliyesi ile kalfalık eseri Süleymaniye Cami ve külliyesi’ni gezerek Mimar Sinan’ın mimarlığını ve hayatını tanımaktı. Kasım ayı gezimizin konusu “İslam bilimadamlarını, ürettikleri teknolojik mirası ve Gülhane Parkı’nı tanıyoruz” olacak. Mimar Sinan’ı tanıyoruz gezimizle ilgili 7 fotoğraf.

Bu yıl kendi okulumda yapacağım İstanbul’un tarihi ve kültürelmirasını tanıtma gezileri şu başlıklardan oluşuyor: Osmanlı’da cami mimarisinin gelişimini ve Mimar Sinan’ı tanıyoruz İslam bilim adamlarını ve ürettikleri teknolojik mirası tanıyoruz İstanbul’un Bizans mozaik mirasını, mozaiklerin ardındaki hikayeleri, Ayasofya’yı ve Sultanahmet Meydanı’nı tanıyoruz Eyüp’ün tarihi kimliğini ve Boğaziçi ve Haliç’i tanıyoruz İstanbul’un adalarını ve Büyükada’yı tanıyoruz Belgrad Ormanı’nı ve Osmanlı’nın su […]

İstanbul konu alan birçok kitapta, gazete haberinde, internet sitesinde İstanbul’un en eski surları olan 2 bin yıllık Bizantion surlarından hiçbir kalıntı kalmamıştır diye yazar. Yanlış. 8-10 taş bloktan oluşan bir duvar kalıntısından ibaret olsa da Bizantion surlarından kalma kalıntı var. Surların Sarayburnu tarafında. Fotoğrafta kemerli bir sur kapısının hemen ardında bulunan taş bloklar Bizantion surlarının kalıntısı. Bu sur kalıntısı İstanbul […]

İstanbul’un tarihsel ve kültürel mirasını öğrencilerime tanıtmak için uzun zamandır geziler düzenliyorum. Bu gezilerden önce öğrencilerimi geziye hazırlamak için gezi öncesi hazırlık çalışmaları yapıyorum. Amaç, öğrencinin geziye hazırlıklı gitmesini sağlamak. Bu çalışmalarımdan birinde Atlas Kitapçıklarını metaryal olarak kullanmıştım. Adına “İstanbul kartları çalışması” dediğim bu çalışma Atlas dergisinin Ekim sayısında yayımlandı. Atlas Dergisi’ne bu mektubu kaleme almamda ki amaç, bu tarz […]

Geçen yıl İstanbul’un 1.2. ve 3. tepelerini yürüyerek keşfetmiştik. Bugün de 3.tepenin yamacında bulunan Süleymaniye Külliyesi’nden 4. tepede bulunan Fatih Külliyesi’ne yürüdük. Bu gezimizde diğerlerinden farklı olarak velilerimiz de vardı. Bundan sonra böyle de olacak. Tüm gezilerimiz velilerimizin de katılımına açık olacak. Bu gezi aslında bir Mimar Sinan gezisiydi. Çünkü Süleymaniye ve Şehzade Külliyelerinde dolaşırken hep Sinan’ın dehasından bahsettik. Mimar […]

İstanbul’un kentsel mimarisine merak salanlar için mimari terimler çoğu zaman can sıkıcıdır. Çünkü hangi mimari terimin yapının neresine denk düştüğünü çoğu zaman kavrayamazsınız. Mesela bir cami içine girersiniz, elinize bir rehber kitap alırsınız kemerlerden, sütunlardan, ana, yarım ve çeyrek kubbelerden, kasnaklardan, fil ayaklarından, ağırlık kulelerinden ve bunların birbiriyle olan bağlantılarından bahseder durur. Okursunuz ama tüm bunların birbiriyle bağlantısını kurmanız zordur. […]

Bugün öğrencilerimle yapacağım “Süleymaniye Külliyesi’nden Fatih Külliyesi’ne” gezisi için Süleymaniye Kütüphanesi’ne gittim. Amacım, Süleymaniye Külliyesi’ni bütün birimleriyle (medreseler, türbeler, çeşmeler, cami, tabhane, kervansaray, hastane, darülhadis, darüzziyafe vs.) öğrencilerime tanıtacağım gezide Süleymaniye Kütüphanesi’ne de girebilmek, öğrencilerimin o atmosferi solumalarını sağlamaktı. Bunun için Süleymaniye Kütüphanesi yönetimini önceden bilgilendirmek ve izin almak gerekiyordu. Sorumlu kişiye arzuhal ettim. Hocam dedi lafı mı olur. Buyurun, […]

İstanbul’un ilk 3 tepesini 3 gezide geçen eğitim-öğretim yılında gezmiştik. 1 Ekim itibariyle de 3. tepeden 4. tepeye yürüyoruz. Okulumuzda haftaya gerçekleştireceğimiz “Süleymaniye Külliyesi’nden Fatih Külliyesi’ne” İstanbul’un 3. ve 4. tepelerini yürüyerek keşfediyoruz adlı gezimizin afişi hazır.

22 ülkeden 63 fotoğrafçının 315 fotoğraf karesiyle katıldığı “Istanbul Photo Kontest 2013″ Uluslararası Fotoğraf Yarışması’nda ödül kazanan fotoğraflar 21-28 Eylül tarihleri arasında Taksim Metro İstasyonu Sanat Galerisi’nde sergileniyor. Fotoğraflar yabancı seyyahların gözünden İstanbul’un nasıl göründüğüne dair birer belge niteliği taşıyor. Dolayısıyla bu sergi yaşadığınız, içinde soluk aldığınız kente dışarıdan bakmanız için bir fırsat niteliğinde. 6 yıldır yapılan ve sadece yabancı fotoğrafçıların […]

Romalının sakalı ilk önce balığa adını vermiş, balıktan da fasulyeye geçmiş. Yani biz adı barbunya olan balıktan da fasulyeden de bahsederken meçhul bir Romalı’nın sakalından bahsediyoruz. Kınalı, çenesinin altında çift sakalı olan balığa Romalılar barbatus demişler. Sakallı balık yani. Çünkü, barba Roma’da sakal anlamına geliyormuş. Kelime ilkin Yunanca’ya oradan da barbunya olarak Türkçe’ye geçmiş. Sakallı balık barbunya kınalı olduğundan […]

İsveçlilerin İstanbul ve İzmir’deki tarihsel izlerini mercek altına alan “İstanbul ve İzmir’de İsveç izleri” içinde onlarca ilginç hikaye barındıran bir kitap. İçlerinden biri var ki günümüze yansıyan bir Türkiye trajedisi namzetindedir. 1750’lili yıllarda Osmanlıda İsveç elçiliği yapan Celsing, bir Türk kızına aşık olur. Birgün Boğaziçi gezisi yaparlarken gemi Üsküdar açıklarında fırtınaya yakalanır ve batar. Kız ölür, Celsing’se kurtulur. Buraya kadar […]

İstanbul, 1. Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında Kasım 1918’den, Türk ordusunun İstanbul’a girdiği Ekim 1923 yılına kadar yaklaşık 5 yıl İngiliz, Fransız ve İtalyan askerlerince işgal edilmişti. O 5 yıl, Galata Kulesi’nin tepesinde İngiliz, Fransız ve İtalyan bayraklarının dalgalandığı yıllardı. O 5 yıl, işgal güçlerinin İstanbul sokaklarında külhanbeyi edasıyla dolaşıp, güya asayişi berkemal eylediği yıllardı. O 5 […]

İstanbul ve imar, iki kadim dosttular. Nasıl olmasınlar ki. Bizans, İstanbul’u Roma’ya rakip bir başkent yaratmak için forumlarla, saraylarla, hamamlarla, senota binalarıyla donatarak imar ettiğinde İstanbul bir anda dünya tarihinin göbeğine oturuvermişti. O andan sonra yüzden fazla ada sahip oldu İstanbul. Ruslar Çarların Kenti anlamında Çargrad dediler; Vikingliler Büyük Şehir anlamında Miklagard dediler. Ve daha onlarcası… Yıl 1453’te Fatih, İstanbul’u […]