istanbul dersi 1

Daha 10 yaşındalar. İstanbul’da bildiğiniz müzelerin adlarını söyleyin diyorsunuz, bir anda 28 tanesini söyleviveriyorlar. İstanbul’da sayıları milyonları geçen genç abileri ablaları kaç tanesini sayabilirler ki?

Hiç Çukurcuma’ya gitmediler, Masumiyet Müzesi’ni de görmediler ama İstanbul’daki bordo boyalı müzenin Masumiyet Müzesi olduğunu ve Çukurcuma’da bulunduğunu biliyorlar.

Sakıp Sabancı Müzesi’ni bahçesindeki attan, Sadberk Hanım Müzesi’ni dış cephesindeki beyaz şeritli çarpılardan, Ayasofya Müzesi’ni hat levhalarından, Yeşilköy’deki Havacılık Müzesi’ni bahçesindeki uçak heykelinden, Pembe Köşkü pembesinden Beyaz Köşkü de beyazından yakalıyor öyle tanıyorlar.

Anadolu Kavağı nerededir diye sorsanız hiçbirisi bilmez ama Yaros Kalesi nerededir diye sorduğunuzda Anadolu Kavağı’nda derler. İstinye’yi de bilmezler Emirgan Korusu da bilmezler ama Pembe ve Beyaz Köşk nerededir diye sorduğunuzda Emirgan Korusu derler, peki Emirgan Korusu nerededir diye soruyu zenginleştirdiğinizde İstinye derler.

Medreseyi bilmezler ama Cafer Ağa Medresesi’nin avlusunda çay içildiğini; belki de hiç Çamlıca’ya gitmemişlerdir ama İstanbul’un en nefis manzaralarından birinin Çamlıca’dan seyredildiğini bilirler.

Peki ben öğrencilerimin bu bilgileri bildiklerini nereden biliyorum? Tek tek sordum da ondan.

Yukarıdaki bilgilerin birçoğunun 5. sınıf öğrencisi tarafından bilinmesinin bu yaş seviyesi için erken olduğunu, hatta gereksiz olduğunu düşünebilirsiniz. Öyle ya bir müzenin dış cephe boyasını bilmek ya da bilmemek, ne kadar önemli olabilir ki?

Bu çalışmayı yaparken de amaç bu derece detaylı bilgileri öğretmek değildi zaten. Kendileri farkında olmadan, bir dikkat ustalığıyla öğrendiler.

Nasıl mı?

BİR İSTANBUL ÇALIŞMASI

Bu yıl, 5. sınıf öğrencilerimle ikinci eğitim döneminde Tarihi Yarımada’yı kapsayan bir  İstanbul çalışması yapmayı planlıyordum. Söz konusu çalışma üç ayrı gezi programından oluşacaktı.

Birinci gezi programında Topkapı Sarayı, Ayasofya ve Gülhane Parkı olacaktı. Arkeoloji Müzesi ve park içindeki Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müzesi, İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi zamana bağlı olarak ya içine girilecek ya da dışarıdan etüt edilecekti.

İkinci gezi programında Sultan Ahmet Camii ve külliyeye bağlı yapılar, Sultanahmet Meydanı, eğer restorasyonu o zamana kadar tamamlanırsa Türk-İslam Eserleri Müzesi, Yerebatan Sarnıcı, Haseki Hürrem Sultan Hamamı ve Cedit Mehmet Efendi Medresesi’nden oluşacaktı.

Üçüncü gezi programında Sultanahmet’ten Divan Yolu Caddesi boyunca Beyazıt Meydanı’na ulaşılacaktı. En uzun rota bu üçüncü program olup, görülecek onlarca yapı arasında Milyon Taşı, Cevri Kalfa Sıbyan Mektebi, Firuz Ağa Camii, 2. Mahmut Türbesi, Çemberlitaş Sütunu, Çemberlitaş Hamamı, Atik Ali Paşa Cami ve medresesi, Kapalıçarşı, Beyazıt Meydanı ve Beyazıt Külliyesi, İstanbul Üniversitesi anıtsal kapısı ve Beyazıt Kulesi gibi yapılar bulunacaktı.

Her bir gezi arasında üç hafta olacak, Mart sonunda başlayan geziler Mayıs ortalarında sonlanacaktı.

Ve bu gezilerin her biri hazırlık, gezi ve değerlendirme sürecini kapsayan 3 ayrı aşamadan oluşacaktı.

Hazırlık aşamasında gezide tek tek  gezeceğimiz noktaların fotoğraflarından ve kısa bilgilerinden oluşan ve tarafımca hazırlacak olan kartlar sınıfta öğrencilere dağıtılacak, 2 ders saati boyunca öğrenciler bu kartları tek tek inceleyecekler ve sınıflandırmalarını yapacaklardı. Böylece bir sonraki gün gerçekleşecek olan geziye öğrenciler bir ön hazırlık yapmış olacaklardı.

Gezi aşamasında ise bir önceki derste kartlarda inceledikleri tarihi yapılar bir rota dahilinde gezilecek, tarihi yapıları tek tek inceleyeceklerdi.

Değerlendirme aşaması ise geziden sonraki ilk ders saatini kapsayacaktı. Bu ders saatinin ilk 15 dakikasında gezimizi sözlü olarak değerlendirecektik. Son 25 dakika ise gezi ile hazırladığım 30 soruluk test yapılacaktı. Sınav soruları ve sonuçları bu siteden tek tek duyurulacaktı.

GEZİ ÖNCESİ PİLOT ÇALIŞMA

Ama tüm bu programlanan çalışmanın öncesinde pilot bir çalışma yapmak, sınıfın vereceği karşılığı görmem gerekiyordu. Üniversitede sınıf yönetimi dersinde sıkça bahsedilir. Sınıf, kaotik bir ortamdır. Evde hazırladığınız, programladığınız bir çalışma sınıf içinde istediğiniz sonucu vermeyebilir. Özellikle geniş programlı bir çalışma düşünüyorsanız muhakkak kısa çalışmalarla sınıfı sınamanız gerekir.

Söz konusu gezi programı çalışması için de çalışmaya prototip olacak küçük bir çalışma yapmak gerekiyordu. Aşağıda bahsettiğim çalışmayı bu saikle yaptım. Oldukça başarılı geçti. Sonuç ultra-müspetti.

ATLAS KARTLARI ÇALIŞMASI

Bu prototip çalışma öğrencilere verilen küçük kartlardan oluşuyordu. Kart olarak Atlas dergisinin bir ek olarak verdiği ” İstanbul’un Tarihi, Kültürel, Doğa Rotaları “ adlı kitapçığı kullandım. Sayfa sayısı yaklaşık 100’ü bulan kitapçık içinde Sultanahmet’ten Küçükçekmece Gölü’ne, Belgrad Ormanları’ndan Rezzan Has Müzesi’ne, Süleymaniye Camii’den Galata Kulesi’ne kadar uzanan toplam 71 doğal ve tarihi mekan fotoğraflar ve kısa bilgilerle tanıtılıyordu. Kitapçığın sayfalarını tek tek kopardım ve kimi yapılar iki sayfaya dağılmış olduğundan yaklaşık 50’ye yakın kart ürettim.

atlas kitapçıkları

Sınıfa girdiğimde bugün bir İstanbul çalışması yapacağımızı, İstanbul’un tarihi ve doğal güzelliklerini öğreneceğimizi öğrencilerime söylediğimde epey sevindiler ama merakta ettiler: “Peki nasıl öğretmenim?”

Oluşturduğum kartları tek tek dağıttım. Ve her bir kartta İstanbul’un sahip olduğu doğal ya da tarihi bir yapının tanıtımının yapıldığını belirttim ve tahtaya yazacaklarımı takip etmelerini istedim.

Ellerindeki kartlarda tanıtılan yapıları, “İstanbul’un doğal ve tarihi varlıkları kümeleri” başlığı altında 9 ayrı kümeye ayırdım. Bu kümeler, doğal varlıklar, inanç varlıkları, müzeler, tarihi saraylar, tarihi meydan-semt-ilçe, tarihi kaleler, tarihi köşkler, tarihi mezarlıklar kümesi adlarını taşıyorlardı.

tahta

Öğrencilerim ellerindeki kartlarda hangi yapının tanıtıldığını ve bu yapının İstanbul’un hangi semtinde olduğunu belirleyecekler ve daha sonra yapının bu kümelerden hangisine dahil olduğunu saptayıp defterlerine yazacaklardı. Örneğin Sait Halim Paşa Yalısı kartını inceleyen öğrenci bunun bir yalı olduğuna karar verdikten sonra, tahtaya bakacak, yalı kavramını Tarihi Köşkler Kümesi içinde bulunca defterine “Sait Halim Paşa yalısı Yeniköy’dedir ve Tarihi Köşkler Kümesi’ne aittir” diye not alacaktı.

20140117_101640

Ellerindeki kartlar bitince de arkadaşlarıyla değiştireceklerdi. Böylece bir öğrenci 2 ders saati boyunca kavrayışı ve hızı ölçüsünde yaklaşık  30 ile 60 yapı arasında yapı hakkında bilgilenmiş olacaktı. Bu çalışmadaki amaç öğrencilerin bu yapıların fotoğraflarını görmelerini sağlamak, yapıların nerede olduklarını bularak İstanbul’un semt adlarına aşinalık sağlamaktı. Ayrıca yapıların hangi kümlere ait olduklarını bulmalarını sağlayarak çalışmaya hem bir bulmaca havası katmak hem de bir tür soyutlama olan yapıları sınıflandırma becerilerini kazandırmaktı.

Öğrenciler çalışmaya başladıklarında sadece onları izledim, etüt ettim, sorularını yanıtladım ve bol bol fotoğraf çektim. Kısa bir süre sonra kartlar elden ele dolaşmaya başlamıştı bile. Öğrenciler yaklaşık 20- 30 tane yaptıktan sonra aynı kartlar ellerine tekrar geçince ben onu yaptım, ben şunu yaptım diyorlar, yapmadıklarını bulmaya çalışıyorlardı. Ama şu ya da bunu demiyorlardı. İsim veriyorlardı. Aşağıdaki diyalog çalışma esnasında gerçekleşen sıradan diyaloglardan biridir.

“Masumiyet Müzesi’ni versem Yıldız Şale’yi verir misin?”
“Olmaz, ben Masumiyet Müzesini yaptım.”
Peki, Galata Kulesi’ni yaptın mı?.”
” Evet.”
Öğrenci elinde bulunan bir diğer karttaki Küçüksu Kasrı’nı göstererek “Peki, bunu yaptın mı?”
“Küçüksu Kasrı’nı mı? İlk onu yaptım zaten.”
Öğrencinin elindeki son karttır Cafer Ağa Medresesi, onu gösterek “Peki, Cafer Ağa’yı yaptın mı?”
” Yok, yapmadım.”
Öğrenci sonunda Cafer Ağa Medresesi’ni verir ve Yıldız Şale’yi alarak mutlu bir şekilde arkadaşının yanından uzaklaşır.

Yaklaşık 1 dakika sonrasıdır. Yıldız Şale’yi bitirmiştir ve değiştirmek için başka bir arkadaşının yanına gider. ” Yıldız Şale’yi versem Yaros Kalesi’ni verir misin?”

Evet, öğrencilerin kart değiştokuşu sırasında aralarında gerçekleşen diyalog tam olarak buydu. Farkında olmadan çok şey öğrendiler. Onları izlemek, bu alışverişe kulakmisafirliği etmek güzeldi. Bu şekilde 60’dan fazla kartı etüt eden öğrenci vardı.

istanbul çalışması

Bu çalışma için ayırdığım 2 ders saatini son 15 dakikasını da değerlendirmeye yırdım. Tahtaya kocaman bir küme çizdim. Kümenin adı Müzeler kümesiydi. Çocuklar dedim, hadiyin bakalım şimdi bu kümenin içini müzelerle dolduracağız. Bakalım kaç tane dolduracağız. Tek tek parmaklar kalkmaya başladı. Sonuçta 28 müze kümenin içine yerleştirildi. Öğrenciler İstanbul’da bulunan yaklaşık 28 müzenin adını bir çırpıda öğrenmişlerdi. Bir çoğunun da nerede oldukları, duvar boyaları bilgisi de dahil!

tshts 2

Sonrasında öğrencilerin dikkatlerini ölçmek için kartlar üzerinden birkaç soru sordum. Sorularımdan biri bahçesinde at heykeli olan müze hangisidirdi. Cevap gecikmedi: Sakıp Sabancı Müzesi. Bir diğer sorum fotoğraflardan birinde bir kadın dikkatli bir şekilde bir resime bakıyor, bu hangi müzedir oldu. İstanbul Modern Sanatlar Müzesi diye cevap verdiler.

Fotoğrafların müze fotoğraflarının herhangi birisinin içinde iki yuvarlak levha var. Ve bu levhaların içinde Arapça Hasan ve Osman yazıyor. Bu levhalar hangi müzededir diye sorduğumdaysa Ayasofya Müzesi demekte gecikmediler. Ayasofya Müzesi’ni Kazasker Mustafa İzzet Efendi’nin hat levhalarından yakalamışlardı.

Pembe ve Beyaz Köşkleri hatırlıyor musunuz diye sorduğumda hep beraber Eveeeeeeet dediler. “Peki nerededir, hatırlayan var mı?” . “Emirgan Korusunda öğretmenim.” Bir diğeri parmak kaldırmadan  “İstinye’ymiş” diye ekleyiverdi.”Peki sen hiç İstinye gittin mi?”, “Hayır öğretmenim.”

Bu sorularımdaki amaç öğrencilerin dikkatlerini sınamaktı. Nelere, ne kadar dikkat etmişlerdi. Bunu öğrenmek benim için önemliydi. Yazımı sorduğum son soruyla bitireyim.

“Kartlardan birinde bordo renginde bir müze var. Bu müzeyi hatırlayan var mı çocuklar?”

” Masumiyet Müzesi öğretmenim. Çukurcumada’ymış. Şey, yağmur yağıyordu herhalde.”

Gülümsedim. Öğrencim soruyu fazlasıyla bilmişti. Çünkü, Atlas fotoğrafçısı müzeyi yağmurlu bir günde çekmişti.

HASILI KELAM

Yaptığım bu çalışma ikinci dönem gerçekleşecek olan çalışmayla ilgili çok iyi fikirler verdi. Çalışmanın gerçek amacı da buydu zaten. Bir ön hazırlık, bir sınama, bir tartmaydı. Ama yaşadıkları kente dair epeyce bilgi öğrendiler.

Bu yaziya 9 yorum yapilmis.

  • Ramazan Bey,

    Sait Faik Abasıyanık Müzesi’nden gelen davet için yazdığınız cevabı büyük bir ilgiyle okudum.

    Bu müzeyi olası ziyaretiniz için gelistirdiğiniz konsept, mükemmel bir ‘Müze Pedagojisi Programı”. Yaratıcılığınız sonsuz esinlendirici.

    25 Eylül 2012 tarihinde önce sanal ortamda açılmış, kent kadın tarihinin “kültür ve sanat” alanına odaklı çalışan, İstanbul Kadın Müzesi’nin küratörüyüm.

    Belki İstanbul Kadın Müzesi’ndeki biyografileri de öğrencileriniz için değerlendirebilirsiniz.

    Acaba öğrencileriniz iki saatlik ders sonunda, kaç tane yol açıcı pırıltılı kadının adını bir çırpıda sayabilecekler? 28???

    Candan selamlarımla,
    Meral Akkent
    http://www.istanbulkadinmuzesi.org
    http://www.facebook.com/IstanbulKadinMuzesi
    https://twitter.com/kadinmuzesi

    • Merhabalar Meral Hanım. Öncelikle yorumunuz ve beğeniniz için teşekkürler.

      İletiniz üzerine sanal müzenizi inceledim. Gördüğüm sadece biyografilerin olduğuydu.Biyografileri tek tek inceledim. Kadın tarihimizin pırlantalarını bu vesileyle incelemek çok hoştu. Okulumuzdaki öğrencilerimizin bu pırlantaları tanımaları gerektiğini bana hatırlattığınız için teşekkürler.

      Bu konuda şöyle bir çalışma gerçekleştireceğiz. Okulumuz resim öğretmeniyle-ki kendisi kadındır bu konuda duyarlıdır- irtibatlı çalışacağız. Öğrencilerimiz sanal müzeyi ziyaret edecekler, inceleyecekler ve sanal müzede bulunan kadın portrelerinden istedikleri herhangi bir portreyi çizecekler. Çizdikleri portrelerin altına da portresi çizilen kadınla ilgili birkaç önemli bilgi ekleyecekler. Ve bu etkinliği etkisi daha güçlü olsun diye 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’yle birleştireceğiz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ” Çocuk gözüyle kadın tarihimizin pırlantaları” ya da başka bir ad altında bu çizilen portrelerin bir sergisini açacağız. Böylece hem Dünya 8 Mart Kadınlar Günü’nü kutlayacağız hem İstanbul Kadın Müzesi’nin tanıtımını yapmış olacağız (her ne kadar sanal da olsa) hem de öğrencilerimiz kadın tarihimizin pırlantalarını tanıyacaklar.

      Programı, içeriği yarın detaylı bir şekilde konuşup netleştireceğiz. Sergi tarihini, etkinliğe katılacak öğrenci sayısı, portre resim sayısı, sergi adı vesaire gibi hususları yarın netleştirecek yine bu websitede yayınlayacağım.

      İlginize, beğeninize ve ufuk açıcı iletinize tekrar teşekkürler.

      • Ramazan Bey,

        Okulunuzda, 8 Mart’ta Istanbul kadın tarihini konu edinen bır sergi açma fikriniz harika. Hem de disiplinlerarası bir çalışma ile bu projeyi gerçekleştirmeyi planlamışsınız!

        Gene mükemmel ve gerçek bir müze pedagojiisi konsepti geliştirdiniz.

        Size belki değerlendirebileceğiniz bir kaç yazı göndermek isterdim. Fakat bu cevap penceresinde böyle bir olanak yok. Acaba ben mi göremedim?

  • Gerçek eğitim budur. Çalışma tarzınızı ve şevkinizi kutlarım. Ne mutlu o öğrencilere. Turizm rehberi desteği isterseniz memnuniyetle yardımcı olmaya çalışırız.

    • İlginize teşekkürler Metin Bey. İhtiyaç hasıl olursa iletirim size.

  • Bu ülkenin sizin gibi kültürlü, birikimini paylaşmaktan mutluluk ve heyecan duyan, duyarlı öğretmenlere ihtiyacı var. Keyifle okudum, sizi ve öğrencilerinizi tebrik ederim.

    • Teşekkürler Gözde. Bir öğretmen neyi ne kadar yapabilirse o kadarını yapmaya, neyi ne kadar değiştirebilirse o kadarını değiştirmeye çalışıyorum.

  • Merhaba Ramazan Bey,
    İstanbul gezilerinize Prens Adaları’nı da eklerseniz, sizleri Burgazada’ya ve Sait Faik Abasıyanık Müzemize bekleriz.

    Bu güzel ve örnek çalışma için bir müze uzmanı olarak teşekkür ediyor, sevgi ve özen dolu çalışmalarınızın sürmesini içtenlikle diliyorum.

    • Merhaba Canan Hanım.

      Öncelikle ilginiz ve nazik iletiniz için teşekkürler.

      Bu gezi programını bir Burgazada ve Sait Faik Abasıyanık Müze gezisi ile taçlandırmak inanın harika olur. Bu minvalde, okulumuz Türkçe öğretmeniyle konuşur, ortak bir çalışma içine girebilirim. 5. sınıflarda geziden bir önceki haftayı “Sait Faik Abasıyanık’ı okuma ve öğrenme haftası” olarak düzenler, bu hafta boyunca öğrencilerimizle Sait Faik Abasıyanık’ın hikayelerini okur, hayat hikayesini öğrenir ve müzeyi bu ön hazırlık üzerine gezeriz. Bence burası çok önemli.

      Çünkü, Sait Faik Abasıyanık Müzesi Gezi Programı’nı hazırlık, gezi ve değerlendirme aşamalarından oluşan üç ayrı aşamada programladığımızda gezi, klasik bir müze gezisi dışına çıkar ve tam bir Sait Faik Abasıyanık kültür ziyafetine dönüşür.

      Gezinin tüm aşamalarını kaydeder ve gezinin hikayesini anlatan derlitoplu bir yazı kaleme alır ve yine bu websitede yayınlarım. Örnek bir çalışma olması vesilesiyle bu kayıtların herkesin ve tüm öğretmen arkadaşlarımın ulaşabileceği bir mecrada yayınlanması önemlidir çünkü.

      Burgazada ve Saiti Faik Abasıyanık Müzesi Gezi Programı’nı not aldım. Gezi programını netleştirmek ve önerilerinizi dinlemek için sizinle iletişime geçeceğim.

      Tekrar ilginize ve nezaketinize teşekkürler.

Yorum yapmak istermisiniz?

RSS yapılandırılmış değil.

———————————————————–

————————————————————

———————————————————-

———————————————————-

———————————————————

———————————————————

———————————————————

——————————————————–

————————————————————

——————————————————–

———————————————————

———————————————————–

——————————————————-

———————————————————–

E-mail adresinizi yazın

yeni yazılar posta adresinize gönderilsin
(E-posta adresinize gönderilen linki tıklamayı unutmayın)

——————————————————–

————————————————————

YAZI ETİKETLERİ

———————————————————-

———————————————————–

Yazıların ve fotoğrafların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

————————————————————–

Bu sitede emeğe saygı esastır