Norveç’e bağlı ve Kuzey kutup dairesinin yaklaşık 200 kilometre yukarısında, yani nerdeyse kuzey kutbunda Lotofen denilen bir takımada vardır. Bu takımada bir Viking kabilesi yaşar. Kabilenin adı Reis Olav Tvennubrini’dir. Bu kabileninde Halvdan adında bir başkomutanı vardır.
Halvdan benim gibi genç ve bekardır. Aynı zamanda da korkusuz bir başkomutandır. Ve bir gün Miklagard’a uzanacak uzun bir yolculuk yapar. Vikingler Miklagard derler bildikleri en büyük şehre ve bildikleri en büyük şehirde malumunuz İstanbul’dur.
Halvdan buradaydı
İstanbul’un çarşılarından, milyona varan insan kalabalığından çok etkilenir Halvdan. Şehrin o dillere destan mabedi olan Ayasofya’yı ziyaret etmek ister.
Ayasofya’yı başka bir şekilde ziyaret etmesi mümkün olmadığından bir ayine katılır. Hristiyan olmadığından da muhtemelen ayin sırasında da canı sıkılır. Ve muhtemelen de cebinden çakısını çıkarır, gizli kapaklı bir şeyler kazır.
Bizans Vikingçe’den hiçbirşey anlamadığı ve yazıyı basit çiziklere benzettiğinden, çiziklere dokunmaz.
Gün gelir Ayasofya Osmanlı’nın olur. Osmanlıda bu çizikleri bir yazıya değilde doğal koşullarda oluşmuş çiziklere benzettiğinden, o da dokunmaz.
Böylece yazı günümüze kadar gelir. Hemde gizli kapaklı bir yerde değil, çok gözönünde bir yerde, ikinci katın mermer korkuluğunun tam üzerinde.
Yazıda ne mi yazıyor, adam pes dedirtecek bir şey yapmış.
En büyük mabede adını kazımış.
” Halvdan buradaydı “ ( Yaklaşık olarak 800’lü yıllar)
Görmek isteyene: Halvdan’ın yazısı, Ayasofya’nın ikinci katında mermer korkuluğun tam üzerinde bulunmaktadır.
Not: Yazının “buradaydı” kısmı zamanla silinmiş, okunabilen kısmı “Halvdan” dır.
sebuk bugra says:
buda yalan çıktı orjinal yazan oldan burdaydi yazan viking değil hunlardan birisi oldugu çıktı saygilarla..