Kanuni Sultan Süleyman’ın oğulları olan Selim, Mustafa ve Mehmet’in 1530 yılında Sultanahmet Meydanı’nda yapılan sünnet düğününü konu alan bu minyatürde 3 cambaz görünüyor. Sağdaki cambaz bi gayretle Dikilitaş‘ın üzerine çıkmaya çalışıyor; onun yanındaki ince bir diğerin üzerine çıktı çıkacak gibi; en soldaki ise Örme Sütun’un üzerine çoktan çıkmış bile. Tarih, işte o sütunun üzerine çıkıp da yere çakılan cambazların hikayeleriyle dolu. İşte onlardan bir tanesi.
Yıl 1544.
İstanbul’la ilgili araştırma yapmak için birkaç yıldan beri İstanbul’da olan Petrus Gyllıus o zamanlar Atmeydanı denilen Sultanahmet Meydanı’nda yapılan Boğdan prensinin sünnet düğününe katılır. Düğün sırasında bir cambazın Örme Sütun’a tırmandığını görür. Cambaz kısa zamanda sütunun tepesine çıkmış, etrafa caka satarak baktıktan bir müddet sonra zafer edasıyla aşağı inmiştir. Tırmanma sırası sonraki cambaza gelir.
Petrus Gyllıus, cambazın, sütunun boşluklarından tutunarak tırmanmasını dikkatli bir şekilde izlemiş, birkaç dakika içinde sütunun tepesine çıktığını hayretlenerek görmüştür.
Biraz etrafına bakınmıştır cambaz. 32 metre yükseklikten Ayasofya, Topkapı Sarayı, Pargalı İbrahimpaşa Sarayı’ndan oluşan bir İstanbul panoraması izlemiş, kendisine bakan padişahına gülümsemiş, onlarca metre aşağıdaki kalabalığa göğsünü kabartarak bakmıştır. Bir cesaret ve gurur abidesi olarak 1000 yıllık abidevi bir sütunun üstünde bir abide olmuştur çünkü. Ama tarihin onu bir beceriksizlik timsali olarak kaydedeceğinden haberi yoktur elbet. Her şey birkaç saniye içinde cereyan eder. Yalpalamaya başlar cambaz. Yükseklik gözlerini körleştirmiştir herhalde. Bir anda dengesini kaybetmiş ve kalabalığın şaşkın bakışları altında 32 metreden yere çakılmıştır.
Petrus Gyllıus koşarak olay yerine gitmiş, seyahatnamesine cambazın son durumu ile ilgili şunu kaydetmiştir: “… anında öldüğü görüldü.” Can çekişmeye fırsatı bile olamamıştı cambazın.
Bu minyatür Nakkaş Osman tarafından 1582 yılında çizilen Hünername’den alındı. 1530’da yapılan sünnet düğününü konu ediniyor. Bu düğünde Kanuni Sultan Süleyman’ın üç oğlu Selim, Mustafa ve Mehmet sünnet olmuşlardı. Babaları Kanuni Sultan Süleyman ise Pargalı İbrahim Paşa’nın sarayının balkonundan onları izliyordu.
Minyatürde çizilen cambaz Petrus Gyllıus’un gördüğü cambaz değil belki. Ama onun ruh ikizi. Belki de öğretmeniydi.
ali says:
Teşekkürler, bilmediğim bir öyküydü