Ne yazık ki bu caddenin tam Türk işi denebilecek bir hikayesi var.
İstanbul, Batı gibi meydanları, yolları binaları olsun diye kesilip biçilir, yer yerde doğranırken, şahlanır entelektüel bir vicdan.
Herkes, tanır onu aslında.
O, Eyüp Tepesi’nde nargile tüttüre tüttüre İstanbul?u izlemeyi neredeyse en büyük keyif sayan, kendini sıkı bir Türk dostu olarak gören Piyer Loti?den başkası değildir.
Aşağıdaki satırlar ona ait.
?Son zamanlarda gelir sağlayan çirkin binaları yapmak için az kalsın tarihi bir kabristan olan Rumeli Mezarlığı?nı kaldıracaklardı.
?caddeyi daha da genişletmek bahanesiyle Şehzadebaşı?nın o güzelim sütun ve kemerlerini pervasızca yıktıklarını, Türklüğe has güzelliklerden birini daha dümdüz ettiklerini öğrendim. Bu kadar aptalca cinayetlere nasıl göz yumuluyor?
Piyer Loti bu serzenişlerde bulunduğunda tarih 1910?lu yılları göstermektedir ve İstanbul?un tarihi dokusu gün be gün tahrip edilmektedir.
1923’te hakkın rahmetine kavuşur Piyer Loti. Onun bu duyarlılığını bilen Türk dostları isterler ki Piyer Loti öldükten sonra da yaşasın. Ve Loti’nin anısını yaşatan bir anıt yapmaya karar verirler. Anıtı dikmek için mekan olarak boş bir meydanı değil de Divanyolu Caddesi üzerindeki Asım Paşa Konağı’nın bulunduğu sokağı seçerler.
O Asım Paşa Konağı ki Divanyolu?nun en gözde konaklarındandır. 1870’te ilk Avrupai kulübe konaklık etmiştir, bir süre de Evkaflık Nezaretine.
Ama acımazlar o tarih kokan canım konağa, yıkarlar Piyer Loti?nin anıtını yapmak için.
Sonra da herhalde kaynak yokluğundan olacak anıtı yapamazlar.
“Bari” derler “anıtını yapamadık, tarihi konağı yıktığımız sokağa adını verelim.”
Umarım, Piyer Loti?nin ruhu çok sızlamamıştır.
Adres: Piyer Loti Caddesi, Divanyolu Caddesi’ni keser. 2. Mahmut Türbesinin tam karşısındadır.