Bu yazıyı bir okuyucunun sorusu üzerine kaleme aldım.
Soru: Selamlar, öncelikle paylaşımlşar için teşekkkür ederim. Ben 1930-1940 yılları arasında İstanbul’da caz kuluplerinin olup olmadığını merak ediyorum. Bir bilginiz varsa benimle paylaşırsanız sevinirim.
Yanıt: ABD kökenli olan caz, Avrupa ülkelerinde görülmeye başladıktan kısa bir süre sonra İstanbul’da görülmeye başlamıştır. Bilinen ilk İstanbullu caz müzisyeni Leon Aviggo’dur. Keman çalıyordu. 1920’lerin başlarında üç arkadaşıyla birlikte bir yaylı sazlar dörtlüsü kurmuştu. 1930’lu yılların sonlarına doğru ise Almanya’da güçlenen ırkçı baskılar yüzünden bu ülkede çalışma olanağını yitiren ABD kökenli siyah müzisyenlerin yanı sıra baskıların esas hedefi olan Yahudi kökenli caz müzisyenlerinin dağıldığı kentler arasında İstanbul’da vardı. İstanbul’a gelen bu caz müzisyenlerinin etkisiyle, İstanbul’da yaşayan Hristiyan ve Musevi azınlıklar arasında da caz müziğine ilgi duyulmaya başlandı.Böylece İstanbul’da ilk caz müzisyenleri yetişmeye başladı.
Bu dönemde Hindistan’da yaşayan alto saksofoncu İbrahim Özgür Ateş Böcekleri adlı üçlüsünü; Almanya’da şeflik eğitimi gören tromboncu Guido Konfrilt ise aralarında yine trombon çalan ünlü Arto ile kardeşi Dikran Haçaduryan’ın ve davulcu Şadan Çaylıgil’in de bulunduğu büyük orkestrasını kurmuştu.
Arto ve Dikran Haçaduryan sonraki yıllarda epeyce ünlenecek olan klarnetçi ve alto saksofoncu Hrant Lusingyan’ında aralarında bulunduğu adlı topluluklarıyla ilk konserlerini 1941’de Saray Sineması’nda verdiler.
Artan ilgi üzerine o yıllarda Galatasaray Postanesi’nde faaliyetini sürdüren İstanbul Radyosu’nda da caz programları yapılmaya başlandı. İbrahim Özgür, Fazıl Abrak İstanbul Radyosu’nun ilk caz programlarını yapıyorlardı. Artık, Taksim Gazinosu’nun altındaki gece kulübünde, İstiklal Caddesi’nde bulunan Tokatlıyan Oteli başta olmak üzere Beyoğlu’ndaki bir çok yerde caz çalan topluluklar vardı, konserler veriyorlardı.
Caz aynı yıllarda Kadıköy’ü de etkisi altına almıştı. Klarnetçi Hulki Saner, klarnetçi Mehmet Akter, armonikacı Necmettin Alpün, gitarcı Fazıl Abrak, klarnetçi Haris Akıncı gibi ünlü müzisyenler yetişiyor, Hulki Saner ve Fazıl Abrak toplulukları Kadıköy Halkevi’nde geniş ilgi gören konserler veriyordu.
1950’lere gelindiğinde İstanbul’da caz ortamı epey serpilmiş, ilgi görür olmuştu.