Topraklarına tutkuyla bağlılar.
Bizans’ta sığınmanın, sürgünün toprağı onların vatanı.
Ölümüne ısrarı.
6-7 Eylül olayları sırasında mobilya ustası olan Rum kökenli Yani, Karaköy’deki dükkanı yağmalanınca diğer akrabaları gibi kaçmaz Yunanistan’a. Karısı ile beraber Hristos Mansatırı’na sığınır. Zangoç olur sonra. Yıl 2012 hala orada. Siyah beyaz fotoğrafı, çanın altında.
60 yıl önce Diyarbakır’dan İstanbul’a göç eden Süryani teyze de ısrarla toprağına tutkuyla bağlı kalanlardan.
2007’de çekilmiş hüzünlü bir fotoğrafı var ve fotoğrafın altına not düşülmüş: 2011 yılında öldü.
Emekli öğretmen Ankina, sadece toprağında ısrar eden değil aynı zamanda mesleğindede ısrar eden. 86 yaşında olmasına rağmen hala mahalledeki çocuklara matematik öğretiyor. Fotoğrafı 2007 yılına ait. Küçük bir not iliştirilmiş cümlenin sonuna : 2011 yılında öldü.
İnci Teyze’nin çocukları Heybeliada ve Kartal’da yaşıyor. Ama o hiçbirinde kalmıyor. Tepeköy Mezarlığı’nın yanına taşınmış. Öldüğünde de oraya gömülmek istiyor.
Hikayeler Büyükada’dan.
Bizans’ta sürgünün vatanından.
Bu ve buna benzer hikayelerin trajedisini hissedebilmek için fotoğrafın o geniş, siyah-beyaz evrenine yelken açmak gerekiyor.
Fotoğraf Notları dergisinin Bahar sayısının 5 foto-röportajından birinin konusu Büyükada’da yaşayan ve ” Toprağına Tutkuyla Bağlı İnsanlar ”
Yazı, Ari Çokona’ya, fotoğraflar Sami Solmaz’a.
Yazı da güçlü, fotoğraflar da.
Hamiş: Derginin diğer Foto-Röportaj konu başlıkları şunlar:
* Van Hâlâ Uzak (Deprem sonrası Van anlatılıyor)
* Gamarjoba ( Gürcistan izlenimlerinden oluşuyor)
* Güvercin Dökümü ( Güvercinler üzerine adanan hayatları konu ediyor)
* Horovel (Ermenistan-Türkiye sınırı boyunca sınırın iki tarafında yaşayan ve yaşanan hikayeler anlatılıyor)