Joseph Baudouy adlı Fransızın 1800’lü yılların ortalarında iş bulmak için İstanbul’a gelmesiyle Bodvi binasının hikayesi başlar.
Baudouy önceleri inşaat işlerinde çalışır.
Zamanla işini büyüterek patron olur.
İşini öyle büyütür ki; Osmanlı hükümetinden imparatorluğun heryerinde gemi feneri yapımı tekelini elde eder.
Haliyle epeyce zenginleşrir
Bu zenginliğinin bir alemeti farikası olarakta o zaman ki İstanbul’un kalbi sayılan Pera’ya bir konut yaptırır.
Yaptırdığı konut 5 katlı, 2 kuleli ve her katında ayrı mimari özellikleri taşıyan görkemli bir binadır.
Zamanla harap olan bina 1992 yılında restore edilir.
1993′ te ise binaya Tüsiad taşınır.
Bina şuan Tüsiad’ın merkezi konumundadır.
Güneş akşam üzeri Bodvi Binası’nın tam karşısında batar.
O zamanlarda Bodvi Binası’nı fotoğraflamak özellikle etkileyicidir.
Çünkü bu görkemli binanın rengi günbatımıyla ahenklidir.
Aşağıdaki fotoğraf bugün gün batıyorken çekildi.
Bina 19 kare ayrı karede fotoğraflandı ve kareler birleştirildi.
tam görüntü için tıklayın