Bir İstiklal Caddesi keyfi. Kendi alanında da kesinlikle rakipsiz. Alanı da şu: “İstiklal de yürürken, fındıkları çatırdata çatırdata yenmek”.
İstiklal Caddesi üzerinde sadece birkaç yerde satılır. Başka hiçbir yerde de satılmaz. Sırf bu yüzden Beyoğlu ile özdeşleşmiştir zaten.
Zengin türdeşleri gibi ambalajı yoktur Zambo’nun. Fakir bir aliminyum kağıda sarılarak verilir. Nerdeyse herşeyin güzel bir ambalaj olduğu günümüz dünyasında, 60 yıl öncesinden gelen sadeliğin Beyoğlu’ndaki bir çığlığı gibidir Zambo.
Son zamanlarda bazı çikolatalar, çikolatanın her dilimine bütün fındık koymayı reklam konusu haline getiriken , Zambo’da fındıklar 60 yıldan beri bütündür. Hatta bir dilimine bazen üç-dört fındık düştüğü bile görülmüştür. Bu yüzden Zambo hakkında kimi zaman Zambo’nun fındıklı çikolata değil de, çikolatalı fındık olduğu konusunda mesnetsiz dedikodular bile yapılmıştır.
1950’li yılında Karaköy’de küçük bir imalathane de üretilir Zambo. Üretende içine bol fındık koyar. Amacı bol fındıklı bir çikolata lezzeti yaratmak değildir aslında. Fındık çok ucuzdur, bu ucuzluğun sağladığı olanakla yoğun bir fındık tadı yakalanmak istenmiştir. Ambalajda çikolatayı pahalı hale getiren başka bir nedendir. Onun içinde ambalaj yapmaz. Alüminyum kağıda sarıverir. Ve ilk olarak da Beyoğlu’nda satılmaya başlanır.
Böylece bol fındıklı, ambalajsız bir “Beyoğlu Çukulatası” doğar.
Ambalajsız olmak zamanla Zambo’nun fiyakası olur. Fındığı da içindeki yoğun kakao tadının baştacı.
Hamiş: Zambo’nun fındıklı haricinde sade ve fıstıklı çeşitleri de vardır. Birkaç yıl önce Zambo’nun yeni sahiplerinin birçok yerde şube açarak butik çikolatacılık yapacağına dair basında haberler çıkmıştı. Zambo için butik çikolatıcılık devri başladı mı yoksa Zambo’yu ambalajladılar mı? Soruların yanıtlarına dair herhangi bir malumatım yok.
poseedon says:
Emin önünde Kuru kahveci mehmet efendinin sokağına gir ve ilk sağdan dön yolu bitir zamboyu bulacaksın
bozkurtkaytar says:
Heyy gidi zambo karaköydeki imalatane samatya kocamustafapaşa müşürsüleymanpaşa sokakta kocaman bir fabrikaya dönüşmüş dayımda orada ustabaşılık yaparken aynı sokağın çocukları olan bizler gider mis gibi kokular gelen fabrikanın kapısını çalar demir kapıyı açan bekçiye harçlıklarımızı uzatır çikolata isterdik 3-5 kişilik guruplar halinde bizi fabrikaya alırlar bol bol çikolata verdikleri gibi o elde yapılma merdane ile acılma mis gibi kokan arap bacı sakızlarınıda ceplerimize doldururlar aslada para almazlardı zambo çikolata çocukluk gözlerimde 1 metre yakın boyda içinde12 yada 24 dilim bulunan dev çikolata bloğu beyaz mavi bir kagıdın içine konmuş aliminyum folyo içindeki muhteşem lezzetti o fabrikanın bahçesinde büyümüş biri olarak o lezzeti o kalite yi en iyi bilenlerden biriyim her bir diliminde en az 6-8 tane bütün fındık kullanıldığının canlı şahidiyim şimdiki modern çikolata fabrikaları bütün fındık diye reklam yapıyorlarya zambo 1970 derde onu çoktan aşmıştı beyoğlunda sinema önlerindeki büfelerde cam fanus içerisine ambalajsız olarak konulur almak istediğinizde aliminyum folyo kâğıda sarılarak verilirdi fabika 1970li yılların sonlarına doğru çok büyük bir yangın geçirmişti hatta o yıllar çocuk kulaklarımla büyüklerimden duyduğum kadarıyla o yıllarda yeni çıkan birşeker markası tarafından yakıldığı söylenmişti tabi bu benim duyduğum bir şaibeydi kimseyi suçlamıyorum ama o lezzet mutlaka tadılması gereken bir lezzettir hele heleki elde yoğrulan ve merdane ile açılan arp bacı sakızının eşi benzeri dünyada yoktur.her bayramda koyulacivert renk chavrolenin bagajından fabrika önünde çocuklara çikolata dağıtan fabrika patronunuda hürmetle anıyorum.
Salih Atalay says:
Galatasaraydan Tünele giderken Antikacılar sokağı, bir evveli, bir sonrası 50li senelerde koltuk meyhaneleri ile dolu idi. Madam Eleni’nin salaş birahanesinde bir tabak meze, bir büyük bardak tekel, bir de votka aldın mı (TL 2.50 idi o zamanlar) otyurma yeri olmayan bu meyhanede ne keyifli sohbetler olurdu. Çiçek pasajı ve akordeon çalan madamı kim hatırlamaz ? Atlantikte bira ile sosisli, Kulis’te bira ile kızarmış patates – efendiliğini bozmadıkça kimsenin de aklına “sen kaç yaşındasın ?” suali gelmezdi.
Beyoğlu bir başka alemdi 70lere kadar. Kravatsız, şapkasız adam, şık olmayan hanım göremezdiniz. Bilet karaborsacıları en kötü tarafı idi caddenin. Bizim nesil (şimdiki 70-80likler) herhalde Istanbulun keyfini çıkartan, en güzel zamanlarını yaşayan şanslı bir kuşaktı. Olmaya cihanda devlet bir nefes sıhhat gibi erenler.
Barış says:
Bu haber internetteki birçok yalan haber gibi bu çikolatacı zambo falan değil elit’tir.gerçek olan tek şubesi büyükparmakkapı sokağının köşesindekidir eski benettonun karşısı zaten resimdeki yerde orası sadece çikolta satılır şimdikiler bilmez daha yaşı geçmiş insanlardan daha iyi öğrenilebilir.
“Beyoğlu rehberi.” « İFT says:
[…] Neyse yolumuza devam edelim.Yol boyunca sağlı sollu çokça tarihi apartman,pasaj,elçilik binaları göreceksiniz.Ama biz bu kadar detaya girmeyeceğiz.Çünkü burda tarih bitmez.İçine girdininiz mi,ç ıkmanız biraz zor. Bizi ilgilendiren sadece özel olanlar.Bu arada daha gezinizin başındayken naçizane bir önerim olacak.Yürürken ağzınızı tatlandırmak için, bir İstiklal Caddesi çikolatası olan Zambo’dan bir paket alın. Ve içinde ki bütün fındıkları çatırdata çatırdata yiyin. Çünkü bu tat , gezinizi daha keyifli kılacaktır. Ayrıca,burda ki herşey gibi yediğiniz çikolatanında güzel bir hikayesi var: Zambohttp://www.biristanbulhayali.com/bir-beyoglu-cukulatasi-zambo […]
Filiz Tanrıkulu says:
Bayıldım bu yazıyaa …canım zambo çekti desem anlatımın verdiği etkiyi anlatmama yeter mi acaba !
Ramazan Bedük says:
Bence o etkiyi anlatmaya yeter ve bence en kısa zamanda bir Zambo yemelisin…
İLHAN TATLIGİL says:
ZAMBO BENİM İÇİN ÇOK ŞEY İFADE EDİYOR.İMALATÇI FİRMASINDA MUHASEBE YARDIMCISI OLARAK ÇALIŞMIŞTIM.SÜPER LEZZETLİ BU ÇİKOLATAYI ,KAZANINDAN KAŞIKLA YERKEN GÖREN PATRONUM,GÜLEREK AFİYET OLSUN DEMİŞTİ.BEN DE UTANARAK HELAL EDİN ÇOK GÜZEL DEMİŞTİM.ERTESİ GÜN PATRON BANA BİR HEDİYE PAKETİ GÖNDERDİ.AÇTIM,İÇİNDE KEPÇE VE BİR NOT VARDI.”HELAL OLSUN”.
ZAMBONUN ÇİKLETİ DE ÇOK GÜZELDİ.ARAP KIZLI ETİKETİ VARDI.
AYRICA,AKIN ÜNVANI ALTINDA ŞEKERLEME ÇEŞİTLERİ DE İMAL EDİLİRDİ.FİRMANIN ADI ZAMBO-AKIN OLARAK ANILIRDI.EMİNÖNÜ,KUTUCULAR,KADIOĞLU SOKAKTAYDI YERİ.HEY GİDİ HEY.ÇOK ZAMAN GEÇMİŞ.ZAMBONUN TELAFFUZ EDİLMESİ BİLE AĞZIMI SULANDIRDI.MAAŞLARI BEN DAĞITIRDIM O ZAMAN.USTABAŞI MAAŞ GÜNÜ BANA ÖZEL BİR BLOK ÇUKULATA YAPARDI Kİ,ÖF ÖF ÖF.SEVGİLİ PATRONUM İSMAİL BEYİ HERZAMAN HÜRMETLE ANIYORUM.
ibrahim yavuz says:
10 yıl beyoğlu balo sokakta yaşadım çok gençtim bir bu fındıklı zamboya birde incideki pröfiterole bayılılırdım ozaman orada ablam bir madam vardı bana torpil yapardı canım benim tam bir hanımefendiydiçiçek pasajının o zamanki güzelliği bir başkaymış şampiyon kokereççinin tahtadan bir kulübesi birde mangalı vardı yağlı kağıtta kokoreç yapardı canım kardeşim ne lezzet varmış o zamanki hala damağımda.
Gülsen says:
1965-1970 Fakülte dönemindeki Beyoğlu-Sinema kaçamaklarımızda mutlaka yaşadığımız benzersiz tat…Anımsattığınız için teşekkürler.
tolga says:
Çok güzel ve yararlı bir site , çok teşekkür ediyorum .Bu zamana kadar görüp geçerdim , ilk
gidişimde bir tane alacağım 🙂
murat civan says:
zambo’nun da artık fiyakalı bir ambalajı var, maalesef mi desek sevinsek mi:)
Mustafa Diyor Ki says:
Ben burayı çok severim. İstiklal’de olduğum zamanlarda ara ara tadarım bu güzel tadı. Teşekkürler hatırlattığınız için.
Ramazan Bedük says:
Rica ederim..ilgine teşekkürler
FATMA MESUT says:
Zambo-Akın’a babam çalışıyordu ve ordanda emekli oldu.Getirdiği çikolataların drajelerin sakızların tadını unutamam.