Bektaşinin birinin canına açlık, yoksulluk tak etmiş. Yaşamaktan bıkmış usanmış artık. Göğe bakarak ” Allah’ım” demiş, “yeter artık, al canımı da kurtulayım.” Tam o sırada bahçe duvarının kenarından geçiyormuş. Bir anda hareketlenme olmuş. Bahçe duvarı yıkılmış. Bektaşi son anda bir hamlayle canını kurtarmış. Göğü işaret ederek, “Yaa” demiş, “canımı almaya ne kadarda hevesliymişsin.”
Bektaşilik kültür dünyamıza bu gibi muhalifliğiyle ünlü, varolan düzene itiraz eden güldürürken de düşündüren birçok fıkra bıraktı.Çünkü Bektaşilik muhaliflikti. Öyle ki bu fıkralar muhalefetin mizah dili oldu adeta.
Yukarıdaki 12 dilimli, görkemli mezartaşı da bir Bektaşi Babasına ait: Fethi Baba’ya.
Fethi Baba’nın mezartaşı, Üsküdar’da Cevri Usta Camii’nin haziresinde (mezarlığında) bulunuyor. İlginç olan, bu caminin haziresinde bulunan mezartaşlarının hepsi Bektaşilere ait. Mesela caminin mihrabı önündeki 1785 tarihli mezartaşı da yine bir Bektaşi şeyhi olan Şeyh İsmail Efendi’ye ait.
Peki neden bu caminin haziresinde hep Bektaşi mezarları var? Nedeni, bir ara Osmanlı’da yaşanan tekke kırımıyla alakalı.
Yeniçeriler Bektaşi tarikatına mensuptu. 1826 yılında Yeniçerocağı kaldırılınca İstanbul’daki birçok Bektaşi tekkesi de yıktırıldı. Kırımdan burada bulunan Bektaşi tekkesi de nasibini aldı. Koca tekkeden kala kala birkaç mezartaşı kaldı.
Üzerine de cami yapıldı.
Hamiş: Cevri Usta Camii ya da diğer adıyla Nuhkuyusu Camii, Nuhkuyusu Caddesi ile Toptaşı Caddesi’nin kesiştiği yerde bulunmaktadır.
Mustafa Kaya says:
Fethi Baba hakkında daha geniş bilgiye ihtiyacım var. İstanbul’da aynı yıllarda yaşamış çok usta bir divan ve koşma şairi olan Fethi Baba var. Elimizde 40 kadar şiiri bulunmaktadır. Okunmamış şiirleri de vardır. 1826’lı yıllarda Aydın’a sürülmüş ve orada ölmüş. Cönklerde “Ürgüplü Fethi Baba” diye geçer. Örneğin bir dörtlüğü şöyle :
Hıfzeyle lisanım yahşi yamanım
Hani senin ile ahd ü amanım
Selatin camide kaşı kemanım
Ne mihrapta gördüm ne mimberde var
Mustafa Kaya 0.532.5724005 e.posta. mkaya47@hotmail.com