Ayasofya’nın altındaki dev sarnıç efsanesi 17. yüzyıldan itibaren dilden dile dolaştı. Gelen her seyyah sarnıçla ilgili bir şey dedi, derken efsane daha da dillendi. Dallandı, budaklandı…
Ve zamanla sarnıç o kadar büyüdü ki “içinde yüz kayığın serbestçe dolaşabildiği” ve “hiç yağmur yağmasa biriken suyun din görevlilerine 10 yıl yettiği” bir hal aldı.
Oysa gerçekte Ayasofya’nın altında sarnıç ya da sarnıçların olduğu biliniyordu. Ama sarnıcın genişliği, derinliği hakkında bir bilgi bilinmiyordu. Bu bilinmemezlik ise her türlü süpekülasyonu haliylede efsaneyi beraberinde getiriyordu.
Şimdilerde hemen her şey net artık.
İçinde kayıkların yüzerek denize ulaşabildiği efsanevi sarnıç artık yok. Uzunluğu yaklaşık 1 kilometreyi bulan bir ucuyla Topkapı Sarayı’na, bir ucuyla Sultanahmet Meydanı’na ve bir ucuyla Marmara’ya uzanan, sarnıç ve su yollarından oluşan devasa bir labirent var. Bu 1 kilometrelik labirentin 44 metrelik bölümü ise İmparator Kapısı’nın altında bulunan sarnıca ait.
İmparator Kapısı’nın altından girebileceğiniz ve aşağıdaki videoyu tıklayarak içinde gezebileceğiniz bu sarnıç, tonoz örtülü bir mekan olarak tasarlanmış. 44 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğinde. 23 ayakla (bir nevi sütun) desteklenmiş iki sıra koridordan oluşuyor. Bu ayaklar 60×60 cm. tuğla duvarlarla desteklenmiş. Tuğla örgülü bu mekanın tavanı, yan duvarları ve zemini sıvayla sıvanmış ki su geçirmesin.
İçinde su depolanan bu alan 1 metrelik genişliğe sahip tünellerle Topkapı Sarayı’na, Yerebatan Sarnıcı’na ve Sultanahmet Meydanı’na bağlanıyor. Şimdilerde boş bir depo görünümünde. Çünkü içindeki sular Ayasofya içinde rutubet yarattığı gerekçesiyle boşaltılmış…