20 liranın arkasındaki bu adamı iyi tanıyın

Paranın ön tarafının devr-i zamanında yapılan bir toplantıda Sultan Ahmet Camii’nin ışıklandırmasının az olduğu, kubbesinin yıkılıp yeniden yapılması gerektiği söylenince toplantıyı terketmiş paranın arka tarafındaki adam. Hem de ağlayarak.

Taklide karşı çıkıp, eski ile yeninin sentezini savunan, tüm ömrünü mimaride yerli bir dilin, Osmanlı-Türk dilinin oluşması için harcayan  bir mimar o.
Avrupa mimarisinin çok katlı apartman planları üzerine Osmanlı’nın çinilerini cephelerde kullanıp, kubbelere yer verince cami , türbe mimarisi yapıyor diye küçümsemişler. Birkaç damla gözyaşı dökmüş sadece. Bağırıp çağırmamış. Çünkü çok sessiz , çok içine kapanık. Tartışma sevmeyen,  öfkesini belli etmeyen daima sükunet arayan biri o.

O, Osmanlının son dönem yetiştirdiği en büyük mimarlardan biri belki de birincisi: Mimar Kemalettin.

Mimar Kemalettin, Osmanlı’nın son yüzyılında padişahın tüm mimarlık işlerini gayrimüslüm ve Avrupalı mimarlara emanet ettiği, Türk mimarların esamesinin  bile okunmadığı, Türk’ten de mimar mı olurmuş dendiği bir dönemde yeni bir dille, Osmanlı-Türk tarihinden aldığı birikim ve güçle bunun böyle olmayacağını şiar edindi. Bu devran böyle dönmezdi. Dönmemeliydi.  Türk mimarlığının nesi eksikti. Varsa yoksa Avrupa da neyin nesiydi.

Biz de yapabilirdik. Çağın birikimini, Selçuklu- Osmanlı geleneğinden gelen birikimle harmanlayabilirdik. Ve öyle bir mimarlık yaratabilirdik ki eskiyi kesip biçmeden, yıkıp geçmeden ondan aldığımız güçle İstanbul’u, tüm Anadolu’yu imar edebilirdik.

Pekala da vardı bizde böyle bir fıtrat. En başta Mimar Sinan eserleriyle yükselmiyordu İstanbul’da, Anadolu’da, Avrupa’da. Parlamıyordu tüm dünyada.

Ama çok yalnızdı.

Sadece bir mimar değildi o. Yahya Kemal gibi dili güçlü bir yazardı. İstanbul’da imar adı altında işlenen cinayetlere veryansını, ezberlenesi bir mersiye gibidir.

“Zavallı İstanbul, büyük ve eski İstanbul…  tarihiyye ve milliyye ve ilmiyyenle dünyanın yegane şehri haline getirmeye muvaffak olan o binlerce büyük ölülerinin mezarlarını çiğneyen, kabirlerini parçalayan, türbelerini yıkan hissiz ve ruhsuz Avrupa mukallidlerine karşı titriyorsun, azametli kubbelerinle, göklere kadar varan minarelerinle Cenab-ı Hak’dan istimdad eyleyerek bu seni takdir ve takdis etmek zihniyetine malik olmayanlara beddua ediyorsun değil mi? Zavallı İstanbul! Ey İslam’ın en muhteşem şehri! Dünyanın en kıymetli ve en ehemmiyetli parçası! (…) Tekmil mukaddesatını yıkarak a’sar-dide ağaçlarını keserek, ölülerinin kemiklerini kırarak enkazını bir baştan öbür başa yarmak istedikleri bol ve çirkin uzun ve kasvetengiz yolların altına gömecekler!”

Tek kelimeyle muhteşem bir dil.

Çok sıkıldığından, bunaldığından olacak 57 yaşında beyin kanamasından öldü. Çünkü ülkedeki imar faaliyetlerinin köşe başlarını taklitçiler, yıkımı mimarlık belleyen, geleneği küçümseyen mimarlar tutmuştu.

Hamiş: Mimar Kemalettin’in İstanbul’da bulunan yapılarından bazıları şunlardır:
*  1.2.3. ve 4. Vakıfhan
* Tayyare Apartmanları
* Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi
* Bostancı Camii
* Bebek Camii
* Sultan Reşad Türbesi
* Mahmut Şevket Paşa Türbesi

Not: Bu yetmedi diyor ve Mimar Kemalettin’in hayatını, mücadelesini konu alan belgeseli izlemek istiyorsanız  şu linki tıklayın: https://www.biristanbulhayali.com/mimar-kemalettinin-belgeseli

Bu yaziya 2 yorum yapilmis.

  • Tek kelime ile mukemmel bir [Tarihi] kazi olmus, gecmisimizi bize tekrar hatirlattiginiz icin size tesekkur ederim. Uzerindeki insani tanimadan elimden hergun gecen bir 20TL nin degerini bir kat daha arttirdiniz.

    • Güzel yorumunuz için teşekkürler…

Yorum yapmak istermisiniz?

RSS yapılandırılmış değil.

———————————————————–

————————————————————

———————————————————-

———————————————————-

———————————————————

———————————————————

———————————————————

——————————————————–

————————————————————

——————————————————–

———————————————————

———————————————————–

——————————————————-

———————————————————–

E-mail adresinizi yazın

yeni yazılar posta adresinize gönderilsin
(E-posta adresinize gönderilen linki tıklamayı unutmayın)

——————————————————–

————————————————————

YAZI ETİKETLERİ

———————————————————-

———————————————————–

Yazıların ve fotoğrafların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

————————————————————–

Bu sitede emeğe saygı esastır