Bazı kitaplar için “neden daha önce okumadım?” dersiniz. Ksenophon’un kaleme aldığı “On binlerin Dönüşü” benim için o kitaplardan. Kimi tarihçiler askeri tarihi bu kitapla başlatıyorlar. Herodot nasıl tarihin babasıysa, Ksenophon’da askeri tarihin babası.
Kitapla tanışmam İstanbul’la ilgili yeni projem vesilesiyle oldu. Amacım işime yarayan 40 sayfa kadarını okuyup bırakmaktı. Zira okunması gereken çok kitap var. Ama okudukça içine çekti. Bir askeri tarih kitabı ama roman gibi. Her seferinde, yurtlarından binlerce kilometre uzakta olan on binden fazla askerin başlarına neler geldiğini merak ediyor ve antik Anadolu coğrafyasında seyahat ediyorsunuz. 2400 yıl önce Anadolu nasıldı, kimler yaşardı? Kitapta bunlarında cevapları var.
Umudun ve mücadelenin, bir ve beraber olmanın destanı bu kitap. Diğer tüm destanlardan farkı ise birebir gerçek olması.
Ozhan says:
Esasında tam 10 bin değil savaşta ölen paralı Yunan askerlerinden sonra 8 bin küsür Yunanlının doğu Anadolu’yu ve Doğu Karadeniz sahilini katederek sahilden o zamanın en büyük Yunan kolonisi Sinop’a ulaşması oradan da Yunanistan’a dönüşleri anlatılıyor. Antik Çağ’ın Anadolu belgeseli diyebiliriz bu kitap için. Anadolu tarihi ile ilgilenen herkes mutlaka okumalı.
Uzm. Psk. Mustafa GÖDEŞ says:
teşekkürler
sohbet says:
güzel bir makale olmuş tebrik ederim arkadaşlar
Ahmet Düzen says:
destansı kitaplar iyidir.
http://www.ahmetduzen.net/