web analytics

Lagari Hasan Çelebi ve Sarayburnu.

 

İstanbul haritasını 180 derece ters çevirip baktığınızda bugün Sarayburnu olarak bilinen bölgenin bir kartal gagasını andırdığını görürsünüz.

Bizans İmparatorluğu?nun arması “kartal” olduğu için Sarayburnu,  stratejik öneminin yanı sıra manevi bir önem de taşımaktadır.

4.Murat, Evliya Çelebi, havai fişek, İstanbul Boğazı, Lagari Hasan, Sarayburnu,  Bizans saray bahçelerinin burada olması, Sarayburnu?nun “Bahçeler Burnu” olarak anılmasına neden olur. Sarayburnu, İstanbul fethedildikten sonra da önemini korur. Yeni sarayın buraya yaptırılmasıyla bu durumun altı çizilecektir.

Popüler köprü intiharları icat olmadan önce, sıklıkla kendini Sarayburnu?ndan denize bırakıp intihar edenler olmuştur.

İstanbul diline “Kendimi Sarayburnu’ndan atarım” diye bir cümle yerleşiverir. Gerçekten de sıklıkla kendilerini Sarayburnu?nda dalgaların kucağına bırakanların olduğu bilinmektedir.

Sarayburnu?nun akıntısı, cesetleri “Körler Ülkesi*” ne kadar sürüklemektedir.

Osmanlı İmparatorluğu zamanında “saray bahçesi” olarak kullanılan Sarayburnu?ndan, padişahın ölüm emrini verdiği pek çok kişi de ayağı zincirlenip taş bağlanarak sulara atılır. Bu nedenle bazı cesetler karşı tarafa ulaşmak yerine dibi boylamışlardır. Pek çok kişi Sarayburnu?ndan denize atıldığı için, burayı denizin dibindeki “ölüler tarlası” olarak adlandırmak hiç de yanlış olmayacaktır.

Ancak Sarayburnu?ndan denize düşüp tekrar karaya çıkanlar da bulunur.

Lagari Hasan Çelebi, bunlardan biridir.

Sahil şeridi 1633 yılında büyük bir kutlamaya sahne olur. Havai fişekler yeri göğü aydınlatmakta, denize nazır sofralardan genci yaşlısı nasibini almaktadır. Bu büyük coşkunun nedeni, IV. Murad?ın biricik kızı Kaya Sultan?ın doğum günü kutlamasıdır.

Sonrasında olanları büyük bir olasılıkla doğum gününe Sultan tarafından davetli olarak katılan Evliya Çelebi anlatır;

“…Murad Han?ın Kaya Sultan adlı temiz talihli kızı dünyaya geldiği gece kurban keserek bayram ettiler. Bu Lagari Hasan, elli okka barut macunundan yedi kollu bir fişek yaptı. Sarayburnu?nda padişah huzurunda fişeğe bindi. Çırakları fitili ateşlediler. Lagari, “Padişahım seni Hûdâ?ya ısmarladım İsa Nebi ile konuşmağa gidiyorum**” diyerek, Tanrının ve peygamberin adını alarak göğe yükseldi….”

Lagari Hasan Çelebi fişekleri ateşlediği zaman denizin üzeri kızıla keser. İmparatorluğun ileri gelen âlimleri, Lagari?nin 300 metre kadar havalandığını ve 20 saniye havada kaldığını ölçerler. Nefesini tutan halk, çelebinin en yükseğe ulaştığı noktada büyük bir kıyamet koparır. Sonra birden; zaman, mekân, Lagari, ahali durur?

Fişeği biten Hasan Çelebi yavaş yavaş denize doğru süzülmeye başlamıştır. Ancak koluna taktığı büyük kanatlar sayesinde Boğaz?a yumuşak bir iniş yapmayı başarır. Yarı çıplak bir halde denizden çıkacak ve IV. Murad?ın yanına gelip gösterisine son noktayı koyacaktır:
?Padişahım, İsâ Nebî sana selam söyledi!?

Halk bu kadar kısa bir süre içerisinde olup bitenlere inanamaz.

Sultanın da bu gösteriden oldukça hoşlandığı ortadadır. Lagari bu nedenle ödüllendirilecektir.

IV. Murad, ona bir kese  akçe verir. Ayrıca sipahi ocağına kaydı yaptırılır ve kendisine aylık yetmiş akçe maaş bağlanır.

Çalışmaları ve icatları önceleri Sultan tarafından desteklenen Lagari Hasan Çelebi, daha sonraları ulemanın baskısı ile yargılanır. Kısa bir süre sonra da Padişah tarafından Kırım?a sürgüne yollanır. Açıkçası, Âl-I Osman?ın her tuttuğunu koparan adamdan korkusu büyüktür. Lagari bir süre sonra Kırım?da hayata gözlerini kapayacaktır.

Hiç tereddüt etmeden teknik anlamda gökyüzüne yükselme becerisi gösteren ilk mucidin Lagari olduğunu söyleyebiliriz. İlginçtir ki modern anlamdaki ilk roket çalışmaları bugün Kırım?ı içine alan Ukrayna?da başlamıştır.

İnce belli bardakta çay içmek için Sarayburnu?ndan daha keyifli bir yer bulunmaz.

Dünya ve gökyüzünün kesiştiği noktada, saray entrikalarıyla kuşatılmış bir gökkuşağı bulunur. Lagari, gökkuşağının altından geçerek semada kaybolur.

Sarayburnu ölüler tarlasıdır..

Evliya Çelebi, hikâyeye son noktayı koyar; ?? Lagari Hasan, sadık, iyi dostumuzdu. Tanrı rahmeti üzerinde olsun??

 

* Kadıköy
** “Padişahım, seni Allah?a ısmarladım, İsa Peygamber ile konuşmaya gidiyorum.”

Not: Yazı, Serhat T.’ ye aittir.

Bu yaziya 1 yorum yapilmis.

Bir yorum yapın Sarayburnu

RSS yapılandırılmış değil.

———————————————————–

————————————————————

———————————————————-

———————————————————-

———————————————————

———————————————————

———————————————————

——————————————————–

————————————————————

——————————————————–

———————————————————

———————————————————–

——————————————————-

———————————————————–

E-mail adresinizi yazın

yeni yazılar posta adresinize gönderilsin
(E-posta adresinize gönderilen linki tıklamayı unutmayın)

——————————————————–

————————————————————

YAZI ETİKETLERİ

———————————————————-

———————————————————–

Yazıların ve fotoğrafların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

————————————————————–

Bu sitede emeğe saygı esastır