web analytics

hamam bar

İstanbul. Kubbenin başkenti.

Bir Roma icadı olan kubbe, Osmanlı’yla şahlandı. Camiler, çeşmeler, hanlar hamamlar, saraylar, şadırvanlar, medreseler, mektepler,  kütüphaneler hep kubbeyle taçlandırıldı. Onun için İstanbul’da her yerde var kubbe.

Kâh Zeyrek’te kâh Sultanahmet’te. Kâh Galata’da kâh Kasımpaşa’da. Say say bitmez…Kâh Eyüp’te, kâh Sütlüce’de, Hâsköy’de, Eminönü’nde. Ama bir yerde yok. İstiklal Caddesi’nde.

Aslında var ama üstüne 2 kat bina çıkmışlar. Altını da mağaza yapmışlar, kubbesinin olduğu yeri de bar.

İstiklal Caddesi’nin tek kubbeli yapısı olan ve bahçesinden dolayı Bahçeli Hamam olarak bilinen bu hamam, hemen karşıda camisi bulunan Galata Sarayı ağası Hüseyin Ağa’nın vakfına  gelir getirmesi amacıyla yapıldı. Çünkü oldukça hayırsever bir zat olan Hüseyin Ağa’nın Üsküdar’da cami ve çeşmesi, İstanbul’un farklı yerlerinde sebili, mektebi ve medresesi vardır.

Bahçeli Hamam 1580’li yıllarda muhtemelen Mimar Sinan’ın öğrencilerinden olan Mimar Davut Ağa tarafından yapıldı. Yapılış tarihine bakarsak İstanbul’un en yaşlı en kıdemli hamamlarından sayılır. Dışarıdan görünmeyen bu hamam 1951 yılına kadar faal olarak çalışıyordu. 1970’li yıllarda kötü bir restorasyon geçirdikten sonra üzerine iki kat bina çıkıldı, altına da mağaza yapıldı. Böylece hamama dair tek kalıntı olan kubbe, ikinci katta işyeri olarak düzenlenen salonun içinde kaldı. Şuan ki kullanımının da tarihi geçmişiyle hiç bağlantısı yok. Çünkü bar olarak kullanılıyor.

Düşünüyorum da, kötü bir restorasyonun izlerini taşıyan İstiklal Caddesi’nin bu güzide hamamı trajik durumundan kurtulsa ve şöyle tasarlansa  nasıl olur?

Üstündeki iki katı yıkıp hamamın kubbesinin olanca güzelliğini ve caddenin diğer yapılara olan tezat mimarisini ortaya çıkarsalar…  Hamamın mimari çizgilerini taşıyan alttaki mağazayı yeniden düzenleyip, Osmanlı’ya özgü kalem işleri ile süsleseler… Ve 500-600 metre ileride olan İstanbul’u anlatan Türkçe ve İngilizce eserlerin satıldığı İstanbul Kitapçısı’nı buraya taşısalar nasıl olur?

İstiklal Caddesi, İstanbul’u imleyen yeni bir tarihi mekan kazanmış olmaz mı?

Üstelik İstanbul’un sembollerinden biri olan kubbe, İstiklal Caddesi’ne taşınmış olmaz mı?

Ve kubbenin, İstiklal Caddesi’nde sıkça kullanılan Batı mimarisine tezat olan çizgisi  mimari bir ayrıntı olarak parlamaz mı?

Ve şuan hiçbir fotoğrafçının tenezzül edip çekmediği bu bina fotoğrafçıların kadrajlarında bol bol yer almaz mı?

hamam pub

Not: Hamamın ne zaman ve kim tarafından yapıldığıyla ilgili farklı kaynaklarda farklı bilgiler mevcut olup bu yazıda temel kaynak olarak  M. Nermi Haskan’ın ” İstanbul Hamamları” adlı kitabı kullanılmıştır.

Bu yaziya 2 yorum yapilmis.

  • restorasyonların daha kaliteli işinin ehli kimselerin yapması gerekiyor. yoksa bu ne ilk ne de son olacaktır.

  • Oldukça hoş 🙂

Bir yorum yapın burcu

RSS yapılandırılmış değil.

———————————————————–

————————————————————

———————————————————-

———————————————————-

———————————————————

———————————————————

———————————————————

——————————————————–

————————————————————

——————————————————–

———————————————————

———————————————————–

——————————————————-

———————————————————–

E-mail adresinizi yazın

yeni yazılar posta adresinize gönderilsin
(E-posta adresinize gönderilen linki tıklamayı unutmayın)

——————————————————–

————————————————————

YAZI ETİKETLERİ

———————————————————-

———————————————————–

Yazıların ve fotoğrafların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

————————————————————–

Bu sitede emeğe saygı esastır